7. Ceza Dairesi 2020/3957 E. , 2021/1453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Beraat, aracın iadesine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Tüm dosya kapsamı ve 29.06.2014 tarihli arama yakalama tutanağının incelenmesinde; KOM Şube Müdürlüğü görevlilerince saat 23:00 sıralarında ... ilçesi Girne Mahallesi Çevre Yolu Bintaş Kavşağında yapılan uygulamada Kırıkhan istikametinden İslahiye istikametine giden ve sanığın sevk ve idaresinde olan otomobilde yapılan kontrollerde aracın deposundan usulüne uygun olarak alınan numunelerin ulusal marker ölçüm cihazı ile ölçümünde geçersiz sonuç verdiği, Tübitak MAM raporunda da numunenin motorin esaslı olduğu, ancak solvent içerdiğinin tespit edildiği, ölçümler üzerine kaçak olduğu anlaşılan toplam 250 litre kaçak karışıma el konulduğu ve sanık hakkında kamu davası açıldığı, yapılan yargılamada ise hukuka uygun yollarla elde edilen mevcut delillere göre sanığın üzerine atılı fiili sabit olmadığından CMK"nun 223/2-e madde hükmü gereğince beraatine karar verildiği anlaşılmış ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 21.02.2017 tarih ve 2016/20-763 Esas; 2017/80 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere arama, amacına göre ""adli arama"" ve ""önleme araması"" olarak ikiye ayrılmakta olup, hem koruma hem de önleme tedbiridir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun Ek 6. maddesi uyarınca suçla karşılaşan kolluk görevlilerinin "delillerin kaybolmaması için derhal gerekli tedbirleri alma" yetki ve sorumluluğunun bulunduğu, aynı Kanunun 4/A-2. maddesinde polise kişileri ve araçları polisin tecrübesine ve içinde bulunduğu durumdan edindiği izlenime dayanan makul sebebin bulunması durumunda durdurma yetkisi verildiği düzenlenmiştir. Buna göre durdurma yetkisini kullanabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekli olup, yine aynı Kanunun 9. maddesinde ""Polisin tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş sulh ceza hakiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel
kağıtlarını ve eşyasını arar." şeklinde düzenleme yer almaktadır. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 27. maddesinde durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için umma derecesinde makul şüphe aranmıştır. Buna göre makul şüphe değil kolluk görevlisinin mesleki tecrübesine dayanarak izlediği davranışlarından o kişinin bir suç işleyeceği veya işlediği hususunda kanaat elde etmesi durumunda durdurma yetkisini kullanabileceği öngörülmüştür.
Bu düzenlemeler ışığında somut olayın incelenmesinde;... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 13.06.2014 tarih ve 2014/253 sayılı Önleme Araması yapılmasına dair kararına istinaden yapılan uygulama sırasında, sanığın kullandığı aracın durdurulduğu, aracın büyütüldüğü görülen deposunda ele geçirilen akaryakıttan alınan numunelerin ulusal marker cihazıyla yapılan ölçümlerinde geçersiz çıktığı, tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla, olayda umma derecesinin de ötesinde makul suç şüphesinin somut bulgularının gerçekleştiği gibi sanığın da usulüne uygun alınan savunmalarında suçlamayı tevil yollu kabul etmesi gözetildiğinde, önleme araması kararına dayanılarak yapılan arama sonucu ele geçen suç konusu eşyanın hukuka uygun olarak elde edildiğinin kabulü ile sanığın ticari miktarda kaçak akaryakıtı bulundurduğu sabit olmakla müsnet suçtan mahkumiyeti yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.