3. Ceza Dairesi 2020/716 E. , 2020/2432 K.
"İçtihat Metni"
Kasten basit yaralama suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 29 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.320,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına dair İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.06.2019 tarihli ve 208/1078 Esas, 2019/648 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 24.12.2019 tarihli ve 2019/15342 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.01.2020 tarihli ve 2019/136078 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
1) Dosya kapsamına göre,
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun"un 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlayan ve 11. maddesi gereğince de Valilikten çalışma izni alan özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri nedeniyle işlenen suçların, aynı Kanun"un 23/2. maddesinde yer alan "özel güvenlik görevlilerine karşı görevleri dolayısıyla suç işleyenler kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır." şeklindeki düzenleme uyarınca, kamu görevlisine karşı işlenmiş olarak kabul edilmesi gerektiği nazara alındığında, olay günü, Ege Üniversitesi Kampüsü Bornova girişinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olan katılanın, sanığın eylemi nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı somut olayda, katılanın kendisine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmesi için açıklanan koşulları taşıması gerektiği anlaşıldığından, katılanın bu koşulları taşıyıp taşımadığı araştırıldıktan sonra, taşıması halinde sanığa ek savunma hakkı verilip 5237 sayılı Kanun"un 86/3-c maddesi yönünden hukuki durumun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde;
2) Kabule göre de;
a) Sanığın yaralama eyleminin görevinden dolayı kamu görevlisine yönelik olmadığının tespiti halinde, 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesinde düzenlenen basit kasten yaralama suçunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmeden önceki haliyle de, anılan maddenin 253/1-a maddesi gereğince uzlaşmaya tâbi olduğunun anlaşılması karşısında, somut olayda sanıklar ve müştekiye soruşturma ve kovuşturma evresinde usûlüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmadığı cihetle, 5271 sayılı Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde 6763 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik de nazara alınarak, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilip, uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde;
b) 5237 sayılı Kanun"un 62. maddesinde yer alan takdiri indirim nedenlerinin uygulanıp uygulanmayacağının hiç tartışılmadan ve neden uygulanmadığına yönelik de bir gerekçe gösterilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesi uyarınca belirlenen 120 gün adli para cezasından TCK"nin 29. maddesi gereğince (1/3) oranında indirim yapılırken 80 gün adli para cezası yerine 66 gün adli para cezası ve sonuç adli para cezasının 1.600,00 TL adli para cezası yerine 1.320,00 TL adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza verilmesi, hususunun da kanun yararına bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, takdir hakkı kullanıldıktan sonra diğer kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesine, 10.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.