14. Hukuk Dairesi 2016/12186 E. , 2020/94 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi (İİK 121) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra ve İflas Kanunu 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2014/5891 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı ... aleyhine icra takibi başlattıklarını, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü 78, 335, 337, 587, 642, 812, 1065, 1245, 1413, 1528 sayılı parseller, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 79, 80, 182, 187, 240, 990, 1482, 2673, 2743, 2749, 2808 parseller, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü 473, 481, 486, 495, 658, 689 parsellerde kayıtlı taşınmazların borçlu davalı ..."ya murisi ..."den intikal edecek hissesi üzerine haciz koydurttuklarını, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/145-130 Esas ve Karar sayılı ilamı ile taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmak için kendilerine yetki verildiğini, bu nedenle dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanunu"nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında ..."in malik olarak gözüktüğü, ..."in 12.05.2005 tarihinde vefat ettiği, Korkuteli Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan 2005/432 Esas, 2005/516 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre borçlu ..."nın ... mirasçılarından biri olduğu ancak tapu kayıtlarında ... mirasçılarına intikalin gerçekleştirilmediği, dolayısıyla dava konusu taşınmazlar üzerinde davalılar yönünden elbirliği mülkiyetinin devam ettiği sabittir.
Elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu taşınmazlarda paydaşların müstakil payı olmadığı için alacaklı olan davacının ortaklığın giderilmesi davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesinde yapılan değişiklik gereği İcra Müdürlüğünden alınacak yetkiyle tapuda hisselerin belirlenip, hisse haczi yapılarak satış suretiyle alacağın alınabileceği belirtildiğinden davacının dava açmasında hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.