16. Hukuk Dairesi 2021/941 E. , 2021/1154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada 4 parsel sayılı 2.128,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tescil harici yerin ihdasen arsa vasfıyla Hazine adına tescil edilen 658 parsel sayılı 101.613,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak ifraz edilmesi sonucunda Hazine adına; 351 ada 4 parsel sayılı 934,35 metrekare taşınmaz ise, tescil harici yerin ihdasen arsa vasfıyla Hazine adına tescil edilen 659 parsel sayılı 15.907,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın imar uygulaması nedeniyle ifraz edilmesi sonucunda yine Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 846 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davalı Hazine vekilinin 351 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı tarafın dava dilekçesinde, bu taşınmaza yönelik bir davasının bulunmadığı, keşifteki beyanlara ve gösterime istinaden bu yere ilişkin hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Hakkında dava bulunmayan taşınmaz veya taşınmaz bölümlerinin yargılama sırasında dava kapsamına alınması mümkün değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 29.06.2011 gün ve 2011/1-364-453 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı gibi, hakkında dava açılmayan bir yerin dahili dava yoluyla dava kapsamına dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi, ıslah yoluyla dahi davaya ithaline ve davalı hale getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Davanın konusunu, dava dilekçesinde sözü edilen taşınmazın bizatihi kendisinin oluşturacağı; dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen taşınmazın, hukuken dava konusu edilen taşınmaza nazaran başka bir müddeabih olduğu ve ancak ayrı bir davanın konusunu teşkil edebileceği gözetilmelidir. Hal böyle olunca hakkında usulen açılmış bir tescil davası bulunmayan 351 ada 4 parsel yönünden, karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerekirken, esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsizdir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde
bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.