9. Hukuk Dairesi 2015/11499 E. , 2015/14999 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ücret farkı, toplu iş sözleşmesi alacağı ile devlet ikramiyesi farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 29.04.2014 gün ve 2012/ 26284Esas, 2014/ 27957 Karar sayılı kararı ile ücretin düşürülmesine ilişkin belgenin irade fesadı ile alınıp alınmadığının araştırılması yönünde hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, işçinin ücretin düşürülmesine dair belgeyi irade fesadı ile imzaladığının önceki kararda da değerlendirildiği ve bu konuda Yargıtay’ın kesinleşmiş kararları olduğu gerekçesiyle bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Dairemizin “Davacı, ücretlerin düşürülmesine ilişkin bu belgenin irade fesadı yaratacak şekilde ve baskı altında alındığını ileri sürmüş olup buna ilişkin her hangi bir delil toplanmamıştır. Mahkemece ücretlerin düşürülmesine ilişkin belgede irade fesadı olup olmadığı araştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “İbra ve feragat alacağı ve hakkı sona erdiren tek taraflı hukuki işlemlerdendir. İş hukuku uygulamasında güçlü işveren karşısında işçi tarafından verilen ibra ve feragatnameler dar ve işçi lehine yorumu gerektirmektedir. İş sözleşmesi devam ederken işçiden alınan ibra ve feragatler genellikle irade fesadı nedeniyle geçerliliği bulunmamaktadır. Her ne kadar, kamu kurumu niteliğinde bulunan ... işveren durumunda ise de, işverenden gelen talepler çerçevesinde işçinin hareket etmediği durumlarda işçi aleyhine sonuçlar ortaya çıkacağı aşikardır. Aksi taktirde hayatın olağan akışı içinde hiçbir işçi, günlük yevmiyesi 39,90 TL"den 28,00 TL"ye düşürmeyi sağlayacak belgeyi imzalamaz. Dolayısıyla davacının, imzaladığı 15.05.2006 tarihli ibraname baskı altında alınan ve irade fesadı nedeniyle geçersiz olan belgelerden olup, itibar edilmemiştir. Yüksek Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bozma ilamında davacı, ücretlerinin düşürülmesine ilişkin bu belgenin irade fesadı yaratacak şekilde ve baskı altında alındığını ileri sürmüş olup, buna ilişkin herhangi bir delil toplanmamıştır hususuna yer verilmektedir. Ancak aynı işyerinde çalışan pek çok işçinin açtığı benzer davalarda 9. Hukuk Dairesi Başkanlığı iş bu dosyadaki belgeye yakın tarihlerde benzer işçilerden alınan aynı nitelikteki belgelerin irade fesadı nedeniyle geçersizliğini kabul etmiş ve mahkeme kararları onanmıştır. Davacı tarafça, söz konusu Yargıtay içtihatlarının suretleri de dosyaya ibraz edilmiştir. Bir önceki gerekçemizde irade fesadına dayalı olarak 15.05.2006 tarihli ibraname niteliğindeki belgenin geçersizliğine dair kanaat ve değerlendirme yukarıda da belirtilen şekilde açıklanmıştır. Kesinleşen Yargıtay onamasından geçen benzer dava dosyalarıyla da teyit edildiği üzere iş bu dava dosyasında verilen 15.05.2006 tarihli belge de diğer dosyalarda verilen belgeler gibi irade fesadı nedeniyle geçersiz olduğu açıktır” gerekçesi ile direnilmiş olup, direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.