Davacı, yaşlılık aylığını kesen Kurum işleminin iptaliyle, ödenmeyen yaşlılık ayığının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, karardaki gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı temyizine gelince, davacı, 3201 sayılı Yasa uyarınca yaptığı borçlanmaya dayalı olarak 01.12.1991 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığının Hollanda”da 25.10.1965-04.09.2002 tarihleri arasında çalıştığı ve kesin dönüş yapmadığı gerekçesi ile kesildiğini, dayanaksız olan Kurum işleminin iptali ile kesilen aylığının yeniden bağlanmasına ve ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 01.12.1991 tarihinden itibaren 2147 sayılı Yasaya tabi hizmetleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanmasına, yurtdışından emekli olduğu 31.01.2004 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığının 3201 borçlanmasına ilişkin süreler dikkate alınarak artırılmasına karar verilmiş ise de bu sonuç dosya içerisindeki bilgi ve belgelere uygun bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, borçlanma ve aylık bağlama tarihinde davacının yurt dışında çalışıp çalışmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 3201 sayılı Yasa"nın 6.maddesidir. Madde de aylık bağlanma koşulu olarak yurda kesin dönüş yapılması esas alınmıştır. Ne varki ,3201 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurtdışında çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıklarının kesileceği 6/B maddesinin açık hükmü gereğidir.
Öte yandan, davacı işçinin, çalıştığı ülkeden işsizlik yardımı, hastalık, geçici işgöremezlik vs. gibi yardımlar alması halinde sigortalının kesin dönüş yapmadığı Yargıtay kararları ile de kabul edilmektedir.
Somut olayda, 12.09.2002 tarih ve 815619 sayı ile Kurum kayıtlarına intikal eden Hollanda sigorta merciinin yazısına göre davacının 25.10.1965-04.09.2002 tarihleri arasında sigortalı sayıldığı,Kurumun 25.02.2003 tarih ve 1701 sayılı yazısında Hollanda Sigorta Merciinden alınan hizmet cetvelinde sigortalının 25.10.1965-04.09.2002 tarihleri arasında çalıştığının anlaşıldığı,2147 sayılı yasaya göre borçlanması mevcut olduğundan 3201 sayılı yasaya göre yaptığı borçlanmasının da geçerli olduğu, ilgiliye aylık bağlanmayacağı, bağlanan yaşlılık aylığının 3201 sayılı yasanın 6.maddesi uyarınca bağlanış tarihi itibariyle iptal edildiğinin bildirildiği, dosyada tercümesi bulunan 20.01.1987 tarihli Hollanda Sigorta Merciinin yazısında davacının %80 ile %100 üzerinde işgöremez durumunda olduğu, 25.01.1985 tarihinden itibaren işgöremezlik ödeneği aldığı, tarihli yazısında ise davacının 2004 yılı şubat ayında 65 yaşını dolduracağı için o ayın birinden itibaren işgöremezlik yasası uyarınca almakta olduğu ödeneğinin kesileceği, 65 yaşından itibaren ise Genel Yaşlılık Sigortasından yaşlılık aylığı bağlanacağının bildirildiği, Kurumun 02.05.2006 tarih ve 341429 sayılı yazısında ise Hollanda Sigorta Merciinden alınan 23.12.2005 tarihli yazıya göre, davacının 02.04.1982-31.12.1982 tarihleri arasında işsizlik sigorta ve sağlık ödeneği aldığı,01.01.1983-25.01.1985 tarihleri arası hastalık sigortası ve sağlık ödeneği aldığı, 25.01.1985-31.01.2004 tarihleri arası ise sakatlık sigorta ve sağlık ödeneği aldığının bildirildiği, bu nedenle Kurum tarafından bağlanan aylığın bağlanış tarihi itibariyle kesildiğinin bildirildiği, aynı sigorta merciinin 01.08.2007 tarihli yazısında ise davacının 01.01.1985-01.02.2004 tarihleri arasında maluliyet aylığı aldığının bildirildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca Hollanda Sigorta Merciinin yazısına göre davacı 25.10.1965-04.09.2002 tarihleri arasında sigortalı sayıldığı halde, aynı Mercinin 23.12.2005 tarihli yazısında ise davacının 25.01.1985-31.01.2004 tarihleri arası sakatlık sigorta ve sağlık ödeneği,01.08.2007 tarihli yazısında ise maluliyet aylığı aldığı bildirildiğinden, davacının aylık tahsis talebinde bulunduğu 27.11.1991 tarihinde yurtdışında aktif sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı veya hastalık, geçici işgöremezlik, işsizlik ödeneği alıp almadığı konusunda çelişki bulunmaktadır.
Yapılacak iş, dosyadaki belgeler arasındaki çelişki giderilerek davacının aylık tahsis talebinde bulunduğu 27.11.1991 tarihinde yurtdışında aktif sigortalı olarak çalışıp çalışmadığını hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptamak, sakatlık sigorta ve sağlık ödeneği prosedürünü belirlemek ve bu dönemde mecburi prim kesilip kesilmediğini araştırmak ,maluliyet aylığı aldığı belirtilen davacının Hollanda mevzuatına göre Hollanda da ikamet etme zorunluluğu bulunup bulunmadığını tesbit etmek,söz konusu dönemde davacıdan mecburi prim kesildiğinin anlaşılması ve ikamet etme zorunluluğunun bulunması halinde davacı kesin dönüş yapmış sayılamayacağından şimdiki gibi karar vermek, mecburi prim kesilmediğinin anlaşılması ve ikamet etme zorunluluğunun bulunmaması halinde davacı kesin dönüş yapmış sayılacağından davanın tümüyle kabulüne karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.