
Esas No: 2015/18685
Karar No: 2016/2655
Karar Tarihi: 15.03.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/18685 Esas 2016/2655 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski ada 106 parsel sayılı 10880 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 137 ada 11 parsel numarasıyla ve 10.700,06 metrekare yüzölçümlü olarak; yine ..."ın tapuda pay sahibi olduğu eski 113 parsel sayılı 143760 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 104 ada 24 parsel numarasıyla ve 142.077,79 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazların yüzölçümünün eksildiği ve önceki yüzölçümü ile gösterilmesi gerektiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yapılan uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliğe uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın l. ve 114. maddeleri uyarınca görev hususunun kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gerektiği kuşkusuzdur. Kadastro Mahkemeleri 3402 sayılı Yasa’nın 11. ve 26/B maddeleri uyarınca 30 günlük askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz davalarında görevli olup askı ilamından sonra açılan davalarda ise aynı Yasa"nın 12. maddesi uyarınca genel mahkemeler görevli bulunmaktadır. Somut olayda; çekişmeli taşınmazın tutanağı 22.07.2013 tarihinde askıya çıkarılmış ve 30 günlük askı süresi 21.08.2013 tarihinde dolmuştur. Dava tarihi ise 04.09.2013’tür. Davanın açıldığı tarih itibariyle kadastro tutanağı kesinleşmiş olup; davada, Kadastro Mahkemesi görevli değildir. Mahkemece bu yön göz önünde bulundurularak dava hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken, görevli mahkemece değerlendirilmesi gereken hususlara ilişkin gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.