
Esas No: 2016/9334
Karar No: 2016/7701
Karar Tarihi: 03.10.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9334 Esas 2016/7701 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/04/2016 tarih ve 2015/851-2016/234 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından "elektronik harp destek merkezi" yapım işi ihalesi düzenlendiğini, yapım işi için toplam yaklaşık maliyetin 25.750.000,00 TL olarak hesaplandığını, dönemin inşaat ve emlak müdürü olan davalı ..."in talimatı ile hiçbir neden olmaksızın yaklaşık maliyetin 40.500.000,00 TL’ye yükseltildiğini ve ihale günü ihale komisyonuna sunulduğunu, nedensiz maliyet artışının ihaleye giren bazı şirketlerle işbirliği içinde menfaat temini amacıyla yapıldığının sonradan anlaşıldığını ve ihalenin iptal edildiğini, yeniden yapılan ihalede aynı işin 19.870.000,00 TL’ye ihale edildiğini, bu durumda şartnameye göre ..."in ihaleye fesat karıştırma fiiline iştirak ettiğini, diğer davalı ..."ın ise bu fiilleri tespit etmekte gerekli özeni göstermediğini, ihaleye fesat karıştırma teşebbüsü sonucunda geçici teminatın irat kaydedilmesi gerekirken 3.000.000,00 TL’lik geçici teminatın ihaleye fesat karıştırmaya teşebbüs eden şirketlere iade edildiğini, müvekkili şirketin 3.000.000,00 TL’lik bir zararının oluştuğunu ileri sürerek davalıların ihale iptal edilmesine rağmen geçici teminat mektubunu irat kaydetmeyerek kusurlu davranışlarıyla müvekkilini zarara uğrattıklarının ve TTK’nın 549 vd. maddeleri uyarınca sorumlu olduklarının tespitini, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri; müvekkillerinin yönetici olmadığını, davacı ile müvekkilleri arasında hizmet sözleşmesi bulunduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların davacı şirkette yönetici ve ita amirliği yetkilerinin bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve TTK’nın 553/1. maddesinin uygulanmasının kanunun amacını aşacağı, bu durumda bu tür uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.