
Esas No: 2008/3603
Karar No: 2008/13774
Karar Tarihi: 16.09.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/3603 Esas 2008/13774 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2007
NUMARASI : 2007/648-2007/757
Davacı, 19.03.1986-01.05.2005 tarihleri arasında SSK. ile çakışan süreler haricinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının temyizine gelince:
Dava, davacının 19.03.1986-01.05.2006 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi çalışmaları dışında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve talep tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 19.03.1986-01.05.2006 tarihleri arasında SSK’lı süreler dışında tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbiti yönündeki kararı isabetli ise de ,prim borcu bulunması nedeniyle yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır..
Davacı 02.05.2006 tarihinde 5458 sayılı Yasadan yararlanarak 01.01.1985-01.05.2006 tarihleri arasındaki 21 yıl 4 ay 30 günlük süreye ilişkin prim borcunu yatırdığı 02.05.2006 tarihli davalı kuruma ait hesap özeti cetvelinden anlaşılmaktadır.Yapılan bu ödeme 123 günlük SSK’lı süreyi de kapsamış olduğundan ,davacının bu süreyi karşılayan miktarda fazla ödemesinin ortaya çıkacağı açıktır.Davacı 21yıl sigortalı ve 55 yaşını doldurmuş olduğundan kısmi yaşlılık aylığı koşullarını taşımakla, 04.05.2006 tarihli tahsis talep tarihini takip eden 01.06.2006 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesi gerekirken,hatalı değerlendirme ve afaki beyanlar dikkate alınarak davacının prim borcu bulunduğundan bahisle bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 16.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.