
Esas No: 2014/13923
Karar No: 2015/1705
Karar Tarihi: 19.02.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/13923 Esas 2015/1705 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkının tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 5 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalının 04.11.2011 tarihinde bu parselden pay satın aldığını ileri sürerek davalıya ait payın önalım hakkı nedeniyle iptalini ve adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili, taşınmazın fiilen taksim edildiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü kişiye satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından davanın reddi gerekir.
Kötüniyet iddiası 14.02.1951 günlü ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması TMK"nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından davanın reddi gerekir.
Somut olayda; davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece fiili taksim konusunda yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmayla yeterli değildir. Dava konusu 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde üç adet bina mevcut olduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Mahkemece taşınmaz üzerinde bulunan binalar ve bağımsız bölümleri kimlerin kullandığının, özellikle davacıların ve davalıya pay satışında bulunan kişinin veya davalının belirli bir yeri kullanıp kullanmadığının belirlenmesi, taksim savunması açıklığa kavuşturularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olup davacılar muvazaa iddialarını ispatlayamadıkları halde önalım bedelinin hesaplanmasında belirtilen hususun gözardı edilmesi de yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.