11. Hukuk Dairesi 2016/960 E. , 2016/8110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/03/2015 tarih ve 2014/717-2015/172 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi birleşen davada davalı vekili ve katılma yoluyla asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04.10.2016 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacılar vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, 29.06.1999 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davacılaraın ... Kağıt ve Oluklu Mukavva Kutu San. A.Ş."deki hisselerinin davalıya devredildiğini, sözleşmenin 3.4. maddesinde hisse bedelinin kapanış tarihi itibariyle ayarlanmasının, diğer bir deyişle şirketin bir yıl önceki kapanış bilançosu esas alınmak suretiyle saplanmış bulunan hisse devrinin şirketin kapanış tarihindeki mali durumu dikkate alınarak yeniden belirlenmesi ve böylece saplanacak hisse alım bedeli bakiyesinin tesis edilmiş bulunan yeddiemin hesaptan satıcılara faizi ile birlikte ödenmesinin düzenleme altına alındığını, bu kapsamda kapamış tarihi olan 02.07.1999 tarihi itibariyle bedel ayarlanmasına esas alınacak bilançonun düzenlendiğini, bu belirlemeye itiraz edildiğini, davalı şirketin mensubu bulunduğu başka bir şirket aracılığı ile 24.02.2000 tarihinden başlamak üzere davacılar dışındaki tüm şirket ortaklarına alım bedeli bakiyesinin 2.455.000 ABD Doları olarak belirlemek suretiyle ödemede bulunduğunu, davacılara ise sözleşmenin 10.10. maddesi gerekçe göstererek herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacılar ... ile ... aleyhine devir konusu ... Kağıt ve Oluklu Mukavva Kutu San. A.Ş. ile rekabet ettiklerinden bahisle dava ikame edildiğini ileri sürerek asıl davada 44.540 ABD Doları"nın davacı ..."na 61.275 ABD Doları"nın davacı ..."a, 61.275 ABD Dolarının davacı ... ."a, 157.860 ABD Doları"nın davacılardan ..."a ait olmak üzere toplam 325.150 ABD Doları"nın faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dava da asıl davadaki iddialara dayalı olarak asıl davada davalıdan hisseleri devralana dava yöneltilmek suretiyle talepte bulunulmuştur.
Asıl davada davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş; birleşen davada davalı vekili ise, sözleşmenin 3.4. maddesindeki işlemlerin yapılarak davacılardan herhangi bir teklif gelmediğini, davacıların sözlemeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacıların sözleşmeye aykırı tutum ve davranışları nedeniyle ödemezlik definde bulunulduğunu, sözleşmede yer alan rekabet etmeme yasağına aykırı davranıldığı için 400.000 ABD Doları cezai şartın tahsili talepli dava açıldığını, bu nedenle de takas beyanında bulunduklarını bildirmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre,asıl davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulüne, 44.540 USD"nin davacı ..."na, 61.375 USD"nin davacı ..."a, 61.375 USD"nin davacı ..."a ve 157.860 USD"nin davacı ..."a ait olmak üzere toplam 325.150 USD"nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a mad. gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davada davalı vekili ve katılma yoluyla asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükümde yer alan 2. bentteki “davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine” ibarelerinin “davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine” şeklinde anlaşılacak olmasına göre asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının birleşen davada davalı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Asıl dava; anonim şirket hisse devir sözleşmesine istinaden bakiye kalan alacak istemine ilişkin olup; birleşen dava asıl davadaki iddialara dayalı olarak asıl davada davalıdan hisseleri devralana yöneltilmiştir. Davacılar vekili, hisse satım sözleşmesi kapsamında satım bedelinin bakiye kısmının ödenmesini talep etmiş, diğer hissedarlara yapılan ödeme miktarından hareketle fiilen kabul edilmiş olan bedel üzerinden aynı esaslar dairesinde davacılara da ödeme yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı yan ise diğer hissedarlara yapılan ödemenin bir kısmının sözleşme kapsamında değil, ayrı bir sözleşme niteliğinde olan rekabet etmeme taahhüdü karşılığında yapıldığını, davacıların ek rekabet etmeme taahhüdünde bulunmadıklarını, dahası sözleşmedeki rekabet etmeme yasağına aykırı davranıldığı için 400.000 ABD Doları cezai şartın tahsili talepli dava açıldığını savunmuştur.
Hisse alım anlaşmasının “satın alma fiyatının ödenmesi başlıklı 2.3. maddesinde “(a) Satın alma fiyatının %80"inden peşin ödemenin çıkartılması sonucu elde edilen miktar, satıcılar tarafından ayrıntıları kapanış tarihinden en az üç iş günü öncesinden yazılı olarak bildirilecek olan satıcıların hesabına kapanış tarihinde derhal ulaşılabilir ABD$ fonları üzerinden havale edilecektir. Peşin ödeme, kapanışın gerçekleşmesi üzerine işbu (a) bendi uyarınca satın alma fiyatı"nın %80"inin ödenmesi karşılığında yapılacaktır veya kapanış 5 Temmuz 1999 tarihine kadar gerçekleşmezse hisse senedi rehin anlaşması uyarınca alıcıya geri ödenecektir. Satıcılar arasında satın alma fiyatının pay edilmesi satıcıların münhasır sorumluluğu olacaktır. (b) Satın alma fiyatının %20"si alıcı tarafından muhafaza edilecek ve satıcıların madde V"te belirtilen garanti ve taahhütleri ile ilgili yükümlülüklerine karşılık teminat olarak yeddiemin hesabına yatırılacaktır. Alıcı, satıcıların garanti ve taahhütlerini esaslı şekilde ihlal etmelerine rağmen kapanıştan sonra 90 gün içerisinde herhangi bir talepte bulunmazsa, madde 3.4"te tanımlanan satın alma fiyatındaki değişikliklere uygun olarak yapılacak hesaplamaların sonucuna göre değiştirilecek olan yeddiemin hesabında tutulan muhafaza edilen miktar, her iki tarafa muhafaza edilen miktar üzerinde kapanış tarihinden sonra kapanışın 90 ıncı gününde fiilen yapılan ödeme gününe kadar tahakkuk eden faiz ile birlikte her bir tarafa payları oranında dağıtılacaktır.” hükmü düzenlenmiş; “satın alma fiyatındaki değişiklikler” başlıklı 3.4. maddesinde ise “(a) Kapanış tarihinde alıcı, şirketin hesap tarihi ve kapanış tarihi itibariyle ABD Doları üzerinden ve IAS 29 ("Tamamlama Hesapları") dahil Uluslararası Muhasebe Standartlarına ("IAS") uygun olarak hazırlanacak IAS enflasyon standartlarına göre uyarlanmış şirket bilançolarının hazırlanmasına başlayacaktır. Tamamlama Hesapları alıcı tarafından tayin edilen uluslararası bir denetleme şirketi tarafından denetlenecek ve kapanış tarihinden itibaren 45 gün içerisinde satıcılara gönderilecektir. Satıcıların tamamlama hesaplarını incelemek ve itirazlarını bildirmek için 14 günlük bir süresi olacaktır. Tamamlama Hesaplarının satıcılar tarafından incelenmesi üzerine, taraflar arasında bu hesaplar hakkında bir anlaşmazlık çıkması durumunda ve bu anlaşmazlığın bir 14 günlük süre sonunda daha çözümlenememesi durumunda anlaşmazlığı 10 gün içerisinde çözmek üzere taraflarca 7 gün içerisinde atanacak bir uluslararası denetleme firmasına bağlı olarak çalışan bir serbest muhasebeciler firmasına başvurulacaktır. Tarafların 7 gün içerisinde böyle bir firmayı seçememesi durumunda Türkiye Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası böyle bir firmayı atayacaktır. Bu muhasebeciler hakem olarak değil, bilirkişi olarak atanmalarını takiben 10 gün içerisinde konuyu tespit edeceklerdir. Muhasebecilerin tespiti taraflar için kesin ve bağlayıcı olacaktır...” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen davacılar dışındaki bir kısım ortaklara ait olduğu anlaşılan rekabet etmeme taahhütleri ile kabul, feragat ve ibraname belgeleri ve ekleri incelendiğinde, şirket ortaklarının 29 Haziran 1999 tarihli hisse alım anlaşması gereği David S. Smith (Holdings) PLC ("OSS"") tarafından ödenmesi gereken hisse satım bedellerine ilişkin bakiye 1.191.000 ABD Dolarının bugüne kadar işlemiş faizi ile beraber hisselerine tekabül eden kısmı tamamen ve eksiksiz olarak nakden ve peşinen tahsil ettiklerini, ayrıca DSS"in hisse satım bedellerinden ayrı biçimde iyi niyet belirtisi olarak önerdiği toplam 1.200.000 ABD Dolarının eski hisselerine tekabül eden kısmını da tamamen ve eksiksiz olarak nakden ve peşinen tahsil ettiklerini bildirdikleri anlaşılmaktadır. Böylece davalı tarafça yaptırılan tamamlama hesapları ve tespit edilen bilanço üzerinden belirlenen bakiye 1.191.000 ABD Dolarından hisselerini devreden ortakların hisselerine tekabül eden kısımların bakiye hisse devri bedeli olarak ödendiği, yapılan diğer ek ödemelerin ise rekabet etmeme taahhütlerine istinaden iyi niyet göstergesi olarak önerilerek ödendiği sonucuna ulaşılmıştır. Davacılar ek rekabet etmeme taahhüdünde bulunmadığına, dahası Dairemizce onan mahkeme ilamıyla belirlendiği üzere haksız rekabette bulundukları ve cezai şart ödemeye mahkum edildiklerine göre, ayrıca da sözleşmenin 3.4. maddesindeki düzenlemede yer alan firmaların belirlenerek, onlara inceleme yaptırılmadığı anlaşıldığından davacılar bakiye 1.191.000 ABD Doları olarak belirlenen miktar üzerinden hisselerine isabet eden kısmın tahsilini isteyebilirler. Bu suretle yanılgılı değerlendirmeyle yeddi emin hesabı üzerinden diğer hissedarlara yapılan ödemenin 2.455.000 ABD Doları üzerinden yapıldığı belirtilerek davacılara da bu miktardan hisselerine düşen kısmın ödenmesine hükmedilmesi doğru olmayıp kararın birleşen davada davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının, birleşen davada davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 35,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden birleşen davada davalıya iadesine, 13/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.