10. Ceza Dairesi 2009/3148 E. , 2014/582 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar Önder ve Necati müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
A) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmolunan adli para cezalarının, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
3- 5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesi hükmü gereğince, sanıklar hakkında 2918 sayılı Kanun"un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1 - YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının TL"ye dönüştürülmesi,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
3- 2918 sayılı Kanun’un 119. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesi:
1- Hükme esas alınan telefon konuşmalarına ilişkin çözüm tutanaklarının sanığa okunarak konuşmaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde ses kayıtları dinletilerek seslerin kendisine ait olup olmadığının sorulması, seslerin de kendisinin olmadığını belirtmesi halinde ses örnekleri alınarak, kayıtlardaki seslerin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
2- Ses kayıtlarının sanığa ait olduğunun belirlenmesi halinde, telefon konuşmalarının somut olayla ve gerçekleşen olgularla örtüşüp örtüşmediğinin ayrı ayrı irdelenip değerlendirilmesi,
3- Sanık telefon zaptetme tutanağını kabul etmediğinden, bu tutanakta imzası bulunan görevlilerin tanık olarak dinlenmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3- Kabule göre;
a) Hükmolunan adli para cezasının, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b) TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
c) 5237 sayılı TCK"nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 1. maddesi ile hükmü gereğince, sanık hakkında 2918 sayılı Kanun"un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.