Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/30337
Karar No: 2019/10537
Karar Tarihi: 22.01.2019

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/30337 Esas 2019/10537 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/30337 E.  ,  2019/10537 K.

    "İçtihat Metni"

    5411 sayılı Kanuna aykırı davranmak suçundan suça sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 28/06/2018 tarih, 2017/324 Esas, 2018/158 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 22/01/2019 gün ve 2018/7505 Esas, 2019/707 sayılı kararıyla;
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, karar verilmiştir.
    İTİRAZ NEDENLERİ
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/06/2019 gün ve KD-2019/56103 sayılı yazısı ile;
    ""KONUNUN TAKDİMİ : Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 28/06/2018 tarih ve 2017/324 Esas 2018/158 Karar sayılı sanık ... aleyhine 5411 sayılı Kanun"un 73/3 maddesi delaletiyle 159/1, TCK 62, 52, 51 maddeleri uygulanarak tesis edilen 10 ay hapis, 16.660,00.-TL adli para cezasına, taksitlendirmeye, ertelemeye dair hüküm, sanık müdafiinin süresinde temyiz talebi üzerine yüksek Yargıtay 19. Ceza Dairesinin itiraza konu hükmü ile incelenmiş ve aşağıdaki şekilde yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
    "Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 22/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi."
    Aşağıda arz ettiğimiz nedenlerle yerel mahkeme hükmü usul ve yasalara aykırı olduğundan CMK 308 maddesi kapsamında itiraz ediyoruz.
    İTİRAZ NEDENLERİ :Karabük C.Başsavcılığı"nın 21/03/2014 tarih, 2013/4636 soruşturma numaralı iddianamesi ile, sanık ..."nın olay tarihinde Karabük Garanti Bankası Şubesinde görev yaptığı, 2013/369 soruşturma sayılı dosyada ... ve arkadaşları hakkında yapılan soruşturmada iletişimin tespiti uygulandığı, bu iletişimin tespiti sırasında sanık ..."nın, ... ile görüşmelerinin olduğu, ... isimli şahsa ait adres bilgilerini istediği, sanık ..."nın ..."e ait adres bilgilerini verdiği, Bankacılık mevzuatı gereğince müşterilere ait bilgilerin müşteri sırrı olarak sayıldığı, bu suretle sanık ..."nın müşteri sırlarını açıklamak suretiyle üzerine atılı 5411 sayılı Kanuna Muhalefet suçunu işlediği kabul edilmiştir.
    5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 162. maddesi aşağıdaki şekildedir:
    Yazılı başvuru ve müdahale
    Madde 162 — Bu Kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılması, Kurum veya Fon tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Ancak, 160 ıncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturmalar Kurumun veya Fonun yazılı bildirimi üzerine veya gecikilmesinde sakınca görülen hallerde re"sen Cumhuriyet savcılarınca yapılır ve Kurum ve Fon haberdar edilir. Bu fikra uyarınca yapılan soruşturmalar neticesinde açılan kamu davalarında, Kurumun veya Fonun başvuruda bulunması hâlinde, bunlar başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanırlar.
    İtibarın zedelenmesi, sırların açıklanması ve zimmet suçlarından dolayı ilgililerin dava hakkı ile 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri saklıdır.
    Tüm dosya kapsamından muhakeme şartı niteliğinde olan 5411 sayılı Kanuna göre, Kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılması, Kurum veya Fon tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlı olduğu halde, bu yönde bir müracaatın olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle muhakeme şartı oluşmadan sanık aleyhine karar verilmiş ve usul ve yasalara aykırı bu kararın yüksek Dairece onanmasına karar verilmiştir.
    Yukarıda açıkladığımız nedenle usul ve yasalara aykırı yüksek Daire kararına CMK 308 maddesi kapsamında itiraz ediyoruz.
    SONUÇ VE İSTEM :Yüksek Dairenizin itiraza konu 22.01.2019 tarih ve 2018/7505 Esas 2019/707 Karar sayılı ilamının CMK 308/2-3 maddesi kapsamında itirazımıza binaen incelenmesi ve yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA karar verilmesi,
    İtirazımızın yerinde görülmeyip reddi halinde yukarıda arz ettiğimiz itiraz nedenlerimizin bir kez de CMK 308/1-3 maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunca tartışılması ve ilamın talebimiz doğrultusunda BOZULMASI için dosyanın YÜKSEK YARGITAY CEZA GENEL KURULUNA tevdii itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR:
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/06/2019 tarih ve 2019/56103 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK"nın 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
    2-Dairemizin 22/01/2019 tarih ve 2018/7505 Esas 2019/707 Karar sayılı kararının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    5411 sayılı Kanun"un 162/1. maddesine göre bu suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılması Fonun veya Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu"nun yazılı başvuru şartına bağlı olup bu hususun muhakeme şartı olması karşısında, durma kararı verilip Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu"nun davadan haberdar edilmesi, başvuru şartının gerçekleşmesi halinde yargılamaya devam edilerek hüküm tesisi, aksi halde muhakeme şartının gerçekleşmemesi nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi