
Esas No: 2014/21250
Karar No: 2017/3780
Karar Tarihi: 06.04.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/21250 Esas 2017/3780 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp desteğin babası ve kardeşi lehine destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre davanın kabulü ile 81.337,57 TL"nin tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Davacılar vekilince, müvekkili ..."un kızı, ... ... kardeşinin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunulmuştur. Yargılama sırasında desteğin anne ve diğer kardeşinin dava dilekçesinde sehven unutulduğu açıklanarak dahili dava dilekçesi ile ... ... ve ..."un davacı olarak davada yer alması talep edilmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre davanın kabulü ile toplam 81.337,57 TL"nin tahsiline karar verilmiştir.
Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmayıp, HUMK"nun 49-52 nci maddeleri (6100 S.HMK.md.61 vd.) uyarınca, dava dilekçesinde davacı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece res"en dikkate alınması gerektiği gözetilmeden hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve davada taraf sıfatı taşımayan, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan ... .... ve ... lehine hükmedilen diğer davacılarla birlikte davalının tazminattan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, kabul edilen tazminat yönünden her bir davacı yararına ayrı ayrı tazminat miktarına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde toplam maddi tazminat üzerinden karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.