19. Ceza Dairesi 2019/29093 E. , 2019/10541 K.
"İçtihat Metni"5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na aykırı davranmak suçundan sanık ..."nın, anılan Kanun’un 2/21-c maddesi delaletiyle ek 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 80.00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli ve 2012/354 esas, 2012/770 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresinde kullanmak için dolandırıcılık suçundan İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/02/2017 tarihli ve 2015/204 esas, 2017/34 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda, 5015 sayılı Kanun’un 2/21-c maddesi delaletiyle ek 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 80.00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/746 esas, 2018/555 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 18/04/2019 gün ve 280 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/05/2019 gün ve KYB-2019-43336 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın lisans sahibi ve işletmeciliğini yaptığı Malatya-Sivas karayolu 15. km"de faaliyet gösteren ... PETROL isimli akaryakıt istasyonunda suç tarihi olan 19/06/2007 tarihinde yapılan denetimde, petrolde pompa ve tank içerisinde bulunan motorin üzerinde ulusal marker ölçüm cihazıyla yapılan kontrolde sözkonusu motorinin ölçüm sonucunda geçersiz olarak belirlendiğinden bahisle sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verilmiş ise de, Yavuzeli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10/04/2007 tarihli müddetnameye göre sanığın 21/01/2007 tarihinde cezaevine girdiği ve 26/06/2007 tarihinde de şartla tahliye edildiğinin anlaşılması karşısında, suçun işlendiği tarihte cezaevinde hükümlü bulunduğu anlaşılan sanık hakkında Ceza Muhakemesi Kanun"un 223/1-b maddesi gereğince yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adreste tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." Aynı maddenin 6099 sayılı Kanun"un 9. maddesiyle değiştirilen 2. fıkrasına göre ise; "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." Tebligat Kanunu"nun 35/2. maddesine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için, daha önce aynı adrese Kanun"un gösterdiği usullere uygun bir tebligat yapılmış olması ve muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de tespit edilememesi gerekmektedir. Aksi halde aynı Kanun"un 35. maddesine göre tebligat yapılması mümkün değildir.
Tebligat Kanunu"nun 28. maddesinde, "Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamıyan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamıyan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir." hükmünün yer aldığı, yine aynı şekilde Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 48. maddesinde “bu Yönetmelik hükümleri uyarınca kendisine tebligat yapılamayan, tebliğ memuru tarafından adresi tespit edilemeyen, adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri adresi bulunmayan kişinin adresinin tespiti için tebligatı çıkaran merci tarafından adres araştırması yapılır. Tebligatı çıkaran merci, muhatabın adresini öncelikle resmî veya özel kurum ve dairelerden, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırabilir ve tespit ettirebilir. Yapılan araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde adres meçhul sayılır. Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Somut olayda, sanığa Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/746 esas, 2018/555 sayılı kararına ilişkin gerekçeli karar evrakının ... adresine gönderildiği, anılan tebliğ evrakının sanığın adresten taşındığından bahisle iade edildiği, bu defa sanığın 06.09.2018 tarihli savunmasında bildirdiği ... adresine gönderilen gerekçeli karar tebliğ evrakının da iade edilmesi üzerine yeniden ... adresine gönderilen gerekçeli karar tebliğ evrakının 7201 sayılı Kanun"un 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de; dosya kapsamından sanığın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin olup olmadığı hususu tespit edilemediği gibi ... adresine daha önce adli mercilerce usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olmasına rağmen 04.12.2018 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu‘nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu, bu nedenle talebe konu ilamın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve bu haliyle kanun yararına bozma konusu yapılamayacağı anlaşılmakla, Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/746 esas, 2018/555 sayılı ilamı henüz kesinleşmediğinden;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemini içerir ihbarnamesinin REDDİNE, 04/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.