Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/19849
Karar No: 2008/15633

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/19849 Esas 2008/15633 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/19849 E.  ,  2008/15633 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kadıköy 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 25/07/2007
    NUMARASI : 2005/795-2007/1050

    Davacı,  03.08.1999 tarihinden itibaren dava tarihinde yürürlükte olan 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmadığının ve 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının geçerli olduğunun ve SSK."dan yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün, davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 03.08.1999 tarihinden itibaren dava tarihinde yürürlükte olan 1479 sayılı Yasaya tabi  zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmadığının ve 506 sayılı yasaya tabi  sigortalılığının geçerli olduğunun ve tahsis talep tarihine göre SSK’dan yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. 
    Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.   
    Davacının, dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı yasaya  tabi  sigortalı olduğu 04.04.1991 tarihinden itibaren vergi kaydı nedeniyle, 1479 sayılı yasaya tabi  zorunlu  Bağ-Kur sigortalısı sayılacağına ilişkin bilirkişi görüşü doğrultusunda istemin reddine karar verilmiş  ise de varılan bu sonuç yasaya aykırı olduğundan yerinde değildir.                           
    Gerçekten, 1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesine göre; bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur.  Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını   tebliğ   tarihinden   itibaren   üç   ay   içinde  ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103 üncü maddesinin 1.fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümlerinin uygulanacağı , yine 5458 sayılı Yasa’nın 14.maddesi ile eklenen ve 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 26.maddesine göre bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.3.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma  talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19.madde hükmü uygulanacağı bildirilmiştir.
    Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyeceklerdir. Ancak devam eden uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış  hukuki  durumlara  yeni yasa veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini  ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın değişik Ek 19.maddesi ile Geçici 26.maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir.
    Somut olayda davacının, 18.2.1985-25.2.1987 ve 7.5.1987-30.6.1988 ila 1.8.1991 tarihinden itibaren vergi kaydına dayanılarak  1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı sayıldığı, 15.10.1979-28.2.2003  tarihleri arasında 4693 gün zorunlu SSK’lı sigortalılığı olup  600 günlük Askerlik borçlanmasını da SSK’ya yaptığı toplam 5293 gün sigortalılık süresi üzerinde 4.3.2003 tarihinde SSK’dan yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu bu talebinin 1.8.1991 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa’ya tabi  sigortalı sayıldığı için Kurumca reddedildiği Davacının, Bağ-Kur’a 11.11.1985-3.8.1999 tarihleri arasında prim  ödediği 3.8.1999 tarihinden sonra hiç prim ödemesi yapmadığı, ekli prim belgesine göre halen 25.646-YTL borçlu olduğu görülmektedir.
    Davadaki sorun, davacının 1.8.1991 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı sayılması nedeniyle, SSK’dan yaptığı tahsis talebinin reddinin yerinde olup olmadığıdır. Her ne kadar davacı vergi kaydını  dayanılarak halen 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı sayılmak ta ise de, davacının davada ki istemi ve yaptığı prim ödemelerine göre, uyuşmazlığa hüküm tarihinden önce 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın Ek 19. ve Geçici 26. maddesinin  uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi gerektiği açıktır. Hukuk  Genel Kurulu’nun 21.6.2006 gün ve 2006/21-363 E.  , 2006/466 K., 28.6.2006 gün ve 2006/21-485 E., 2006/483 K. nolu kararları da bu yöndedir.
    Yapılacak iş; davacı davada 3.8.1999-4.3.2003 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya göre sigortalı olmadığını506 sayılı Yasa’ya göre geçen sigortalılığının geçerli olduğunun tespitini istediğine göre, hakkında yukarıda açıklanan1479 sayılı Yasa’nın ek 19. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı, uygulandığı takdirde, Bağ-Kur sigortalılığının hangi tarihte durdurulacağını, yöntemince araştırıp toplanan deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre davacı talepleri yönünden bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular  göz önünde bulundurulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir .  
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.10.2008  gününde oybirliğiyle karar verildi. 



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi