
Esas No: 2008/8167
Karar No: 2008/15993
Karar Tarihi: 16.10.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/8167 Esas 2008/15993 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2008
NUMARASI : 2008/41-2008/156
Davacı, 1.6.1990-21.1.2008 tarihleri arasında SSK sigortalılığı dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının temyizine gelince;
Dava nitelikçe, davacının 01.06.1990-21.01.2008 dava tarihleri arasında 506 sayılı yasaya tabi çalışmaları dışında 2926 sayılı yasaya tabi sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartların da gerçekleşmesi halinde 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, talepte bulunulması, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 2926 Salı yasanın 10. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlardan bir bölümünde kaydının bulunmadığı doğrudur.Ancak davacının 16.05.1990 tarihli giriş bildirgesine göre muhtar beyanı esas alınarak 01.06.1990 tarihinden itibaren 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olarak resen tescil edildiği, tapulu ve tapusuz tarlasında kendi nam ve hesabına çiftçilik yaptığı, 02.08.2004 tarihinden itibaren Ziraat odasına üye olduğu, öte yandan 1998 ve 1999 yıllarındaki 506 sayılı yasa kapsamındaki zorunlu sigortalı çalışmalarının kısa süreli olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle köy muhtarının anlatımlarından açıkça anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca da kısa süreli SSK’lı çalışma Kurum tarafından resen tescil edilen davacının tarım Bağ-Kur statüsünü ortadan kaldırmayacağından, davacının 01.06.1990-14.10.1998 tarihleri arasındaki dönemde Kurum tarafından sigortalı kabul edildiği de göz önünde bulundurularak 15.10.1998 ile prim ödemeleri nedeniyle Kurum tarafından yeniden tescil edildiği 01.06.2006 tarihleri arasında, kısa süreli SSK’lı çalışmaları dışlanmak suretiyle 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğunun kabulü gerekirken istemin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.