15. Ceza Dairesi 2017/36058 E. , 2018/1270 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-f, 158/1-son, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 7.600,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.11.2016 tarihli ve 2014/27 esas, 2016/343 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24.10.2017 gün ve 94660652-105-34-828-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.11.2017 gün ve 2017/60354 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1-Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 19.11.2012 tarihli ve 2011/25084 esas, 2012/44010 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun"da gün para cezası sistemi benimsendiğinden, anılan Kanun"un 158/1-son cümlenin uygulanmasında, eğer somut olayda olduğu gibi suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; temel gün para cezasının suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgarî bu miktara yükseltilerek belirlenmesi gerektiği ve bu şekilde belirlenen gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20,00 ilâ 100,00 Türk Lirası arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adlî para cezasının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
2-... ... şirketinin 17/06/2014 tarihli yazısında çek aslının, 25/11/2008 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle sanığın yetkilisi olduğu ... Vana Malzemeleri şirketine geri verildiğinin belirtilmiş olması ve katılan vekilinin 01/11/2016 tarihli oturumdaki beyanında, 3.800,00 TL tutarındaki çekin karşılıksız olduğundan tahsil edildiğini ifade etmiş olması karşısında, 5237 sayılı Kanun"un 168. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan ve sanığın cezasının geleceğine olası etkileri göz önünde bulundurularak tayin olunan hapis cezasından anılan Kanun"un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılmış olması nedeniyle hapis cezası yanında hükmolunan gün adli para cezasından da aynı oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulmasında, isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-... ... şirketinin 17.06.2014 tarihli yazılarında; çek aslının, 25.11.2008 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle sanığın yetkilisi olduğu ... Vana Malzemeleri şirketine geri verildiğinin belirtilmiş olması ve katılan vekilinin 01.11.2016 tarihli oturumdaki beyanlarında, 3.800,00 TL tutarındaki çekin karşılıksız çıkması üzerine tahsil edildiğinin ifade etmiş olması karşısında, adı geçen şirket yetkilileri dinlenerek, zararlarının tümünün giderilip giderilmediği, kısmi ödeme söz konusu ise muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı sorulup, gerekirse bu konuda sanığın yeniden ifadesine başvurularak, TCK’nın 168. maddesinde yer alan etkin pişmanlık şartlarının oluşup oluşmadığı karar yerinde tartışıldıktan sonra, oluşacak yeni koşullara göre sanığın hukuki durumun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5237 sayılı Kanun’un 158/1-f-son maddesi gereğince, temel gün para cezasının elde olunan haksız yararın iki katından az olmayacak şekilde belirlenmesinden sonra, tayin olunan gün sayısı üzerinden artırım ve eksiltmeler yapılıp, ortaya çıkacak gün sayısı ile bir gün karşılığının aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20,00-100,00 Türk Lirası arasında takdir olunacak miktarla çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasına hükmolunması gerektiği dikkate alınmadan, temel cezanın 5 gün olarak belirlenmesinden sonra, adli para cezasının haksız menfaat miktarının altında kaldığından bahisle, bu kez sanık hakkında 7.600,00 TL adli para cezasına hükmolunması ile sanığın tayin olunan hapis cezasından TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılmış olması nedeniyle hapis cezası yanında hükmolunan gün adli para cezasından da aynı oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, nedenleriyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 01.11.2016 gün ve 2014/27-2016/343 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre TCK"nın 50, 51, CMK"nın 231 maddelerinin yeniden değerlendirilerek cezanın şahsileştirilmesi gerekebileceğinden, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, hükümlü, bu suçtan cezaevine alınmışsa, cezasının infazının durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal tahliyesine, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.