15. Ceza Dairesi 2018/729 E. , 2018/1275 K.
"İçtihat Metni"
İki ayrı mağdura karşı dolandırıcılık suçundan sanık ..."nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1 ve 52/2. (iki kez) maddeleri gereğince 3 yıl 6 ay (2 kez) hapis ve 4.000,00 (2 kez) Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2012 tarihli ve 2011/308 esas, 2012/433 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlü tarafından yapılan 02.12.2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümlerinden faydalanma talebinin reddine ilişkin aynı mahkemenin 06.12.2016 tarihli 2011/308 esas, 2012/433 sayılı ek kararı aleyhine, yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04.01.2018 gün ve 94660652-105-60-8083-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2018 gün ve 2018/2681 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.12.2016 tarihli kararına karşı hükümlü tarafından 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan itirazın, mercii Tokat Ağır Ceza Mahkemesince süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, 10.01.2017 tarihli ve 2017/16 değişik iş sayılı kararla, kesinleşen kararlara karşı uzlaşma yoluna gidilemeyeceğinden bahisle itirazın esastan reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ise de, sonucu bakımından bu karar kanun yararına bozma incelemesine konu edilmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.10.2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki hüküm uyarınca kesinleşmiş kararlar bakımından da uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, hükümlünün 6763 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanma talebinin reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında verilen 06.12.2016 tarihli ek karar, itirazı kabil bir karar olup, bu karara karşı Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından süresinde itiraz yoluna gidildiği ve Tokat Ağır Ceza Mahkemesince 10.01.2017 tarih ve 2017/16 değişik iş sayılı kararla itirazın reddine karar verildiği, bu aşamada itiraz imkanı bulunan kararın kanun yararına bozulması mümkün olmadığı gibi, itiraz merciinin ret kararına karşı da bu yasa yoluna başvurulmadığı; öte yandan, sanığın yeni talebi üzerine Tokat 2. Asliye Mahkemesinin 10.07.2017 tarihli kararıyla, uzlaşma hükümlerinin uygulanması yönündeki talebin kabulüyle hapis ve adli para cezalarının infazının durdurulmasına ve dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, sonrasında anılan mahkemenin 04.10.2017 gün ve 2017/215-179 sayılı kararıyla uzlaşmanın sağlanmış olduğu gerekçesiyle sanık hakkında dolandırıcılık suçlarından verilen davaların düşürülmesine hükmolunması nedeniyle kanun yararına bozulması istenilen talep yönünden hukuki yararın da kalmadığı anlaşıldığından, Tokat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.12.2016 tarih ve 2011/308-2012/433 sayılı ek kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.