11. Hukuk Dairesi 2015/13837 E. , 2016/8237 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/09/2015 tarih ve 2012/29-2015/620 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 18/10/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılardan ... Bankası A.Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada bulunan hesabındaki paranın davalı olan kızı tarafından müvekkilinin izni ve haberi olmadan çekildiğini, davalı bankanın da oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 119.041,60 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, paranın davacının talimatına istinaden banka tarafından ödendiğini, bir kısmının ise EFT olarak müvekkilinin hesabına aktarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı banka vekili, müvekkili bankanın kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sahte belgeler ile davacının kızı olan davalı ..."nin davalı banka şubesinden farklı zamanlarda birden fazla para çektiği, davalılardan ..."nin çekmiş olduğu bu paraları davacı tarafa ödediğine dair bir iddia veya itiraz bulunmadığı, diğer davalı bankanın ise basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek suretiyle müşterisi olan davacının hesaplarını ve güvenliğini korumakla yükümlü olduğu, davalı bankanın kusursuz sorumluluk prensibine göre zarardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 119.041,60 TL"nin çekildikleri tarihten itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı banka vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.098,73 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/10/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
1- Dava, davacıya ait bankadaki paranın, onun haberi olmaksızın davalı çekilmesi eyleminden doğan davacı zararının tahsili istemine ilişkindir.
2- Davacı, kendisi yurtdışında iken mevduat hesabındaki parasının izni olmaksızın davalı banka tarafından, diğer davalı kızı ...’ye ödendiğini, oysa kızıyla arasının bozuk olduğunu ve ona yetki ya da vekalet de vermediğini ileri sürerek, davalı bankanın diğer davalı ...’ye ödediği toplam 119.041 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
3- Davalı ..., geliri bulunmadığı için davacı babasının yazılı talimatı posta ile kendisine gönderdiğini, kendisinin de bunu bankaya ibraz etmesi sonucu davalı banka tarafından ödeme yapıldığını, bir kısım meblağın ise davacı tarafından doğrudan kendisinin adına aynı bankada açtırdığı hesaba 4-5 kez eft ile gönderildiğini, davalının bir müddet sonra para göndermeyi kesmesi nedeniyle, kendisinin babası aleyhine nafaka davası açtığını davacının buna kızarak dava açtığını savunmuştur.
4- Davalı banka vekili, duruşma sırasındaki savunmasında, ödemelerin usulüne uygun yapıldığını, davalının bankayla irtibatlandırdığı telefonundan teyit alınarak ödeme yapıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
5- Dava konusu eylemle ilgili olarak, ... 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/449-2014/567 sayılı dosyasında dinlenilen tanık beyanlarından, davacı ...’in hesap açımı sırasında irtibat telefonu olarak bankaya 0537… no’lu telefonu bildirdiği, davalı ...’nin sahte yazılı ödeme talimatları bankaya sunduğunda, her defasında davacıyla bu numara üzerinden irtibata geçildiği ve kendisini davacı ... olarak tanıtan şahsın hesap ve kimlik bilgilerini doğru olarak beyan ederek ödemenin ...’ye yapılmasını sesli olarak talep ettiği ve ses kaydının halen mahfuz olduğu, bu kişinin esasen davacının diğer çocuğu olan dava dışı ... olduğu anlaşılmıştır.
6- Somut olayda her ne kadar, davalı bankanın bizzat hesap sahibinden yazılı talimat almayarak hesapta bulunan parayı davalı ...’ye ödeme yapmada kusurlu olduğu aşikar ise de, davacının da hesap açımı sırasında teyit vasıtası olarak davalı bankaya verdiği ve uzun yıllar kendisinin kullandığı telefon hattından yazılı talimatlar sonrası ve ödemeler öncesi arandığında, hesap ve kimlik bilgilerinin doğru olarak beyan edilmesi ve ödemenin, yazılı talimatta olduğu gibi ...’ye yapılmasının istenilmiş olması nedeniyle, bankaya teyit aracı olarak bildirdiği telefonu oğlu ...’a veren ve kişisel bilgilerini gizli tutmayan davalının da zararın oluşmasında kusurunun bulunduğu, bu nedenle davacının katkısı ve kusuru oranında tazminat miktarından tenkisat yapılması gerektiğini düşündüğümden, tüm kusuru davalı bankaya yükleyen yerel mahkeme kararının onanması yönünde görüş bildiren çoğunluk görüşüne katılmıyorum.