MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinin 27/11/2006-01/03/2007 olmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında 23/02/2011 olarak yazılması ve hükmün gerekçe kısmında eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilmesine karşın, sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK"nın 155/2 maddesi yerine sehven 155/1 maddesi yazılması mahallinde düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Avukat olan sanığın eylem tarihlerinde davacı sıfatı bulunan katılan ... vekili sıfatıyla ... aleyhine Erzurum Aile Mahkemesi"nin 2004/652 esasına kayden açmış olduğu boşanma davasında 27/11/2006 tarihli duruşmada müvekkili müşteki ..."ın yazılı ve sözlü talimatı bulunmamasına rağmen yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği, ayrıca Aile Mahkemesince 18/02/2005 tarihli duruşmada müvekkili şikayetçi lehine 150 TL tedbir nafakası ödenmesine dair ara kararına istinaden alacaklı vekili sıfatıyla ... hakkında Erzurum 1.İcra Müdürlüğü"nün 2005/2074 sayılı dosyası üzerinden 14/05/2005 tarihinde icra takibi başlattığı halde bu hususla ilgili olarak müştekiye bilgi vermediği gibi 01/03/2007 tarihine kadar toplam 3.420,28 TL icra dosyasından tahsil edip müştekiye vermeyerek uhdesinde tuttuğunun iddia edildiği olayda, Erzurum ... Noterliği"nin 19/11/2004 tarih ve 17141 yevmiye numaralı genel vekaletnamesine göre sanığın katılan adına açtığı davalarda feragate yetkili olduğu, bu nedenle Aile Mahkemesindeki boşanma davasının duruşmasında sanığın son oturumda yoksulluk nafakasından vazgeçtiklerini bildirmesinde vekaletnameye ve dolayısıyla kanuna aykırılık bulunmadığı,katılanın, yukarıda çeşitli mahkeme ve icra dairelerine ait dosyalarda kendisini vekil olarak temsil eden sanığa, 2.000,00 TL ödediğini iddia etmesine rağmen vekalet ilişkisinden kaynaklanan ücretleri ödediğine dair belge sunamadığı, bu ödemeyi başka suretlerle de kanıtlayamadığı, sanığın tahsil ettiği paraları vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacağına mahsuben uhdesinde tuttuğu kabul edilse dahi katılana ödememesinde kanuna aykırılık bulunmadığı,bu suretle sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sonuca etkili olmayacağından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık hakkında beraat hükmü verilmesinin kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle beraat hükümlerin ONANMASINA, 28/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.