11. Hukuk Dairesi 2016/6172 E. , 2016/8546 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/10/2015 tarih ve 2015/153-2015/480 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalıvekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının ... Bankasından zirai krediler kullandığını, davacıdan dosya masrafı adı altında haksız olarak ücret tahsil edildiğini, yapılan tahsilata dayanak sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu ve müvekkilinin bilgilendirilmediğini beyanla kullanılan krediler nedeniyle davacıdan masraf adı altında haksız olarak kesilen miktarın tespiti ile davalı bankadan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacak miktarının belirlenebilir olduğundan belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın usulden reddini talep etmiş; zamanaşımı, husumet itirazında bulunmuş ve davanın esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının muhtelif tarihlerde ticari nitelikte zirai krediler kullandığı, 03/11/2006 tarihinde kredi kullanım ücreti olarak 300,00 TL, 10/11/2009 tarihinde kredi kullanım ücreti olarak 400,00 TL, 05/11/2010 tarihinde kredi kullanım ücreti olarak 620,00 TL, 19/12/2011 tarihinde kredi kullanım ücreti olarak 1.005,00 TL, 20/11/2013 tarihinde kredi kullanım ücreti olarak 1.300,00 TL, 23/11/2012 tarihinde kredi kullanım ücreti olarak 1.150,00 TL olmak üzere toplam 4.775,00 TL kesildiğini, yapılan kesintinin TBK"nın 21, 22 ve 25. madderine aykırı olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin matbu olarak hazırlandığı, davalı tarafın bu sözleşmeyi müzakere etme imkanının bulunmadığı, davacının bu sözleşmeyi okuyup kullanılan kredi bedeli dışında ayrıca bir borç altına girdiğini tespit edebilme imkanı olmadığı ve bu haliyle sözleşmede masraf alınmasına ilişkin yer alan düzenlemenin genel işlem şartı olarak değerlendirilmesi ve yazılmamış sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ticari kredi sözleşmesi kapsamında tahsil edilen kredi kullanım ücretinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle taraflar arasındaki bütün sözleşmeler genel işlem şartları kapsamında değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki 03.11.06 tarihli, 10.11.09 tarihli, 05.11.10 tarihli ve 19.12.11 tarihli sözleşmeler, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte iken imzalanmış olup, işbu kredi sözleşmeleri kapsamında kredi kullanım ücreti adı altında davalı banka tarafından yapılan tahsilat da yine 818 sayılı Borçlar Kanunu dönemine denk gelmektedir. Mahkemece, yukarıda belirtilen kredi sözleşmelerinin de genel işlem şartları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlük tarihinin 01.07.2012 olduğu, bu durumda kredi sözleşmeleri, dava konusu kredi kullanım ücretlerinin tahsili tarihi itibariyle henüz yürürlüğe girmemiş olan 6098 sayılı Kanun"un genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin işbu sözleşmeler bakımından somut olaya uygulanma kabiliyeti bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.