17. Hukuk Dairesi 2016/10140 E. , 2017/4254 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... Taah. Mad. Nakl. Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait ... plakalı araca davalı ... şirketinin 1.3.2012 -1.3.2013 vade tarihli kasko poliçesi keşide ettiğini, kasko sigortasının yapılmasını teminen müvekkilinin ... Sigorta ile müvekkili arasında cari hesap ilişkisi kurulduğunu, müvekkili tarafından ... Sigorta"ya 25.000-TL bedelinde çek ile ödeme yapıldığını, akabinde acente ... tarafından poliçe keşide edildiğini, prim ödemesinde eksiklik olduğunu bildiren ..."a 1.000-TL gönderildiğini, aracın 1.3.2013 tarihinde kazaya uğraması nedeniyle 19.941-TL hasar meydana geldiğini, sigorta şirketine başvurduklarında poliçenin 13.9.2012 tarihinde iptal edilmiş olduğunu öğrendiklerini, haksız feshe dayanak olarak aracın satış yapılmış olduğunu gerekçe gösterdiğini, daha sonra primlerin yatırılmadığını beyan ettiklerini,poliçe tanziminden iptal tarihine kadar geçen süre içerisinde davalının ihtarda bulunmadığını, sigortalı aracın uğradığı zarardan olmak üzere 19.941-TL tazminat ile, ... hesabına aktarılan 1.000-TL"nin faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili davaya cevap dilekçesinde; davacının aracının müvekkili şirket tarafından 5560 K 36348232 numaralı 01.03.2012/2013 vadeli kasko poliçesi ile sigortalandığını, poliçe primlerinin vadelerinin de poliçe üzerinde açıkça belirtildiğini, bu konuda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, davalının poliçe üzerinde ödeme tarihleri belirtilen primleri ödemediğini, davacının sigorta primlerini ödediğini iddia ettiğini, ancak poliçe üzerinde belirtilen 01.04.2012 ve sonraki vade tarihli primlerin kaza tarihinde ödenmediğini, bu sebeple davacıya ait poliçenin 13.09.2012 tarihinde iptal edildiğini, kazanın meydana geldiği tarihte sigorta primleri ödenmemiş olduğundan müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kaza tarihinden sonra poliçeden faydalanmak üzere primlerin toplu olarak ödendiğinin dava dilekçesinde açıkça belirtildiğini, primin zamanında ödenmemesi sebebiyle herhangi bir ihtara gerek olmaksızın poliçenin iptal edildiğini, özel bir aracın uğradığı zarar için avans faizi talep edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Hiz.Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin .... A.Ş.’nin yetkili acentesi olduğunu, mülkiyeti davacıya ait olan ... plakalı aracın davacı tarafından müvekkili acente aracılığı ile ... A.Ş.’ne 01.03.2012/2013 dönemini kapsayacak şekilde K-36348232-0-0 poliçe numaralı kasko poliçesi ile sigortalandığını, bahse konu kasko poliçesi gereğince taksitlendirilmiş olan ve ödenmesi gereken sigorta primlerinin davacı yanca ödenmediğinden, müvekkili tarafından 11.06.2012 tarihli ihtarname tanzim edilerek... PTT’den 11.06.2012 tarihinde RR03159574712 barkod numarası ile iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, ihtarnamede poliçe borcunun ödenmesi, aksi halde süre sonunda sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının belirtildiğini, ihtarnamenin davacıya 19.06.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine 13.09.2012 tarihli Kasko Sigorta Poliçesi İptal Belgesi tanzim edilerek poliçenin iptal edildiğini,acentenin aracılıkta bulunduğu veya akdettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı kendisine doğrudan dava açılmasının mümkün olmadığını, ancak izafeten dava açılabileceğini, bu sebeple öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, TTK.’nun 1434/3.maddesinde ‘izleyen primlerden herhangi biri zamanında ödenmez ise, sigortacı sigorta ettirene, noter aracılığı ile veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre vererek borcunu yerine getirmesini, aksi halde süre sonunda sözleşmenin
feshedilmiş sayılacağını ihtar eder. Bu sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sigorta sözleşmesi feshedilmiş olur.” denildiğini, müvekkili şirketin davacıya iadeli taahhütlü ihtarname göndererek kanuni gerekliliği yerine getirdiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacının temerrüde düştüğünü, poliçenin tanzim tarihinden itibaren taksitlendirilmiş ödemelerin davacı yanca süresinde ödenmesi gerektiğini, davacı yanın sözleşmeden kaynaklı bu asli edimini yerine getirmediğini, sigorta poliçesinin davacının temerrüdüne dayalı olarak, haklı bir şekilde yasalara uygun olarak feshedildiğini belirterek, husumet itirazları ile sair itirazları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre ; Davacının poliçe düzenlenmesi ile birlikte peşinatı davalı acente aracılığıyla davalı ... şirketine peşin olarak ödediği , dava ve poliçe ile ilgisiz ...Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti."ne yapılan ödemenin davalı ... şirketi kayıtlarına geçmediği, poliçeyi ... Sigorta Aracılık Hiz.Ltd.Şti ile yapmış iken neden primleri diğer şirkete yaptığını açıklayamadığı, ilgisiz bir acenteye ödeme yapmış olsa dahi bu poliçe ile ödeme yaptığını kanıtlayamadığı, acente tarafından ödenecek taksit tutarları yazılı ihtarname davacıya keşide edilmiş olup davacı delili çekin bu poliçe primlerine ilişkin olduğu yasal delillerle kanıtlanamamış olmakla ödeme iddiasının dinlenemeyeceği, TTK nun 1434 /3 maddesinde yazılı şekilde primlerin ödenmesi ihtarının usulen davalıya tebliğ edildiği ve gönderilen 1.000-ile vadesi geçmiş ilk iki taksitin karşılandığı, davacıya gönderilen ihtara rağmen davacının primleri verilen sürede tam olarak ödemediği, bu sebeple iptal zeyilnamesi düzenlediği bu sebeble gerçekleşen rizikodan davalı ... şirketinin sorumlu olmadığı gönderilen 1.000-TL"nin ise 1 ve 2.taksitlere mahsup edildiği geriye istenemeyeceği sonucuna varılarak davalı ... şirketi bakımından dava yerinde görülmediğinden diğer davalı acenteye ise acente sigorta şirketi adına işlem yapıp hak ve borçlar sigorta şirketi üzerinde doğduğundan, davacı talepleri bakımından davalı acenteye husumet düşmeyeceğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.