Davacı, ilk Bağ-Kur prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşı tarihinin tarım Bağ-Kur sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile bu tarihten itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa 09.06.2006 günlü oturumda tefhim edilen kısa karar ile, gerekçeli kararın aykırı olduğu oturum tutanağının ve kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır.
Gerçekten de 09.06.2006 tarihli kısa kararda, davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının 01.10.1994 tarihinden başlatılmasına rağmen gerekçeli kararda sigortalılığın 01.10.1995 tarihinde başlatıldığı görülmüştür.Bu durumda konuyla ilgili 10.4.1992 günü ve 991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 23.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.