17. Hukuk Dairesi 2014/23214 E. , 2017/4406 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu motorsikletin, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada davacının yaralandığını, dizinde oluşan yırtıklar nedeniyle işgücü kaybına uğradığını, tedavi masrafı yapmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 1.100,00 TL. maddi ve 5.500,00 TL. manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 02.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 3.997,07 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında davacının gerçek zararından sorumlu olduklarını, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davacının tedavi giderinin ... tarafından karşılandığını, maddi tazminat için zararını ispat etmesi gerektiğini, yaralanmasının mahiyetine göre istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davacının kazada çok hafif şekilde yaralandığını, ceza soruşturmasında da şikayetçi olmadığını, tazminat talep hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat siteminin kabulü ile 3.997,07 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı sigortacı yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinde faiz işletilmesine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.500,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, ... şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde ve geçici işgöremezlik tazminatı ile tedavi gideri yönünden usulünce yapılan hesaplamaları içeren uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davaya konu kaza nedeniyle davacının maluliyetine ilişkin raporun, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlenmiş oluşuna ve kaza ile illiyet bağı içinde bulunan yaralanmaların raporda gerekçeli olarak irdelenmiş oluşuna, ayrıca manevi tazminatın takdirinde TBK"nın 56 (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı ...Ş. vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dilekçesinde, kaza nedeniyle davacının işgücü kaybına uğradığı, tedavi masrafı olarak hastaneye ödeme yaptığı belirtilerek, işgöremezlik tazminatı ve tedavi giderinden oluşan maddi tazminat isteminde bulunulmuş; tedavi sürecinde bakıcı ihtiyacı duyulup bakıcı tutulduğu ve bu nedenle ödeme yapıldığı için tazminat istendiği açıklanmamıştır. Mahkemece hükme esas alınan 28.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda da, davacının istemlerine uygun olarak işgöremezlik tazminatı ve tedavi gideri yönünden hesaplama yapılmıştır. Davacı taraf, 02.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacının işgöremez halde kaldığı 4 aylık süre için hesapladıkları 1.743,68 TL. bakıcı giderinin de tedavi gideri kapsamında olduğunu iddia ederek, bu bedeli eklemek suretiyle, talep olunan maddi tazminatın tahsilini talep etmiş; mahkeme tarafından da bu dilekçedeki beyan doğrultusunda karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 26/1 maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesine yer verilmiştir. HMK"nun 176. maddesi (HUMK"nun 83. md.) ve devam maddelerinde ıslah müessesesi düzenlenmiş olup, bu yolla, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanı sağlanmıştır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde, ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Islahla, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
İfade olunan yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda; dava dilekçesinde talep edilmeyen bakıcı giderinin, ıslah dilekçesiyle talep edilmesinin mümkün olmadığı, bu yöndeki kararın, dava dilekçesindeki talebin aşılması mahiyetinde ve ıslah müessesine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olacağı gözetilerek, davacının bakıcı giderine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... A.Ş. ile ..."a geri verilmesine 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.