17. Hukuk Dairesi 2014/23092 E. , 2017/4407 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı ..."in sevk ve idaresindeyken yaptığı tek taraflı kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan davacıların kızı/kardeşi ..."in öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı tarafından 10.130,61 TL. ödenmişse de bu bedelin gerçek zararı karşılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için toplam 10.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davadan önce yapılan ödemeyle poliçeden doğan sorumluluklarını yerine getirdiklerini, sürücünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, ölenin emniyet kemeri takıp takmadığı araştırılarak müterafik kusurun değerlendirilmesi gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle de tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ..."in sigortalı aracın işleteni olması nedeniyle davalı sigortacısından tazminat talep hakkı bulunmadığı, ölenin yaşı itibariyle ileride kardeşlerine destek olacağını kabul etmenin mümkün olmaması karşısında, davacı kardeşlerin tazminat talep hakları bulunmadığı gerekçesiyle davacı ..., ..., ... ve ..."nin tazminat istemlerinin reddine; davacı anne ..."nın maddi tazminat isteminin taleple bağlı kalınarak kabulüne ve 3.000,00 TL"nin 01.10.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, ölenin evlilik yaşı ile çocuk sahibi olacağı muhtemel tarihlere ilişkin belirlemelerin, Dairemiz uygulamalarına uyumlu biçimde tespit edilmiş olmasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 6098 sayılı TBK"nun 53. maddesi (818 sayılı BK"nun 45/2. md.) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse, TBK"nun 53. maddesine (818 sayılı BK"nun 45/2. md.) dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde
bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Davacıların desteği olan ..., kaza tarihinde 8 yaşındadır. Mahkemenin hükme esas aldığı raporda bilirkişi tarafından, desteğin bekarken davacı anne ... için % 25, evli ve çocuksuz iken %10, evli ve bir çocuğu olduktan sonra davacı anneye % 5 oranında gelirinden pay ayıracağı, 1 çocuğun olmasından sonraki 17 yıllık destek alma süresindeki payın da % 5 olarak sabit oranla devam edeceği kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmaktadır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte, evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evlenecektir. Evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya verilecektir. Destek, ileriki yıllarda evlenmesi ile birlikte bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır.
Bu durumda mahkemece, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, davacı anne ..."nın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı(düşük) belirlendiği rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı ... yararına BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.