17. Hukuk Dairesi 2014/21043 E. , 2017/4428 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili; 29/05/2012 tarihinde davalının zorunlu trafik ... poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın dava dışı sürücüsü yönetiminde iken davacının sürücüsü olduğu araç ile çarpıştığı, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğunu ve olay sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL sürekli iş görememezlik ve 900,00-TL geçici iş görememezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili;21.04.2014 tarihinde geçici iş görememezlik tazminat talebini 1.484,12-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; aracın zorunlu trafik ... poliçesiyle davalı ... şirketi tarafından sigortalandığını, kendilerinin poliçe limiti ve sigortalılarının kusuru oranında sorumlu bulunduklarını, ... tarafından yapılan ödemelerin düşülmesi gerektiğini, geçici iş görememezlik tazminatı taleplerinin poliçe kapsamında bulunmadığını, kusur oranının ve maluliyet oranının adli tıp tarafından belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.484,12-TL"nin dava tarihi olan 18/01/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sürekli iş görememezliğe ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md.54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan, ... Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"ndan aldırılan ve hükme esas alınan raporda davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığı ve 2 ay (iki ay) süreyle iş görememezlik durumunda kaldığı bildirilmiştir. Ne var ki, anılan bu raporun hangi mevzuata göre belirlendiği anlaşılamamaktadır. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi"nden ya da Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.