Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22476
Karar No: 2017/4582
Karar Tarihi: 25.4.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/22476 Esas 2017/4582 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/22476 E.  ,  2017/4582 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalı ...’in sürücüsü olduğu traktör ile davalı ...’in sürücüsü olduğu aracın kusurlu olarak kaza yapmaları üzerine traktörde yolcu olarak bulunan murisin vefat ettiğini, davacı yolcu küçük ...’in de bacağının kırıldığını, murisin müvekkillerinin eş ve babaları olduğunu, davacı eş ... ve çocuk ...’in destekten yoksun kaldığını, tüm müvekkillerinin elem çektiğini, davalı ...’e ait aracın dava dışı zorunlu trafik ... şirketinin müvekkillerine 21.554 TL ödeme yaptığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... ve küçük ... için ayrı ayrı 200,00’er TL maddi, 25.000’er TL manevi, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 10.000’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini davacı eş ... için 40.316,25 TL, davacı çocuk ... için 14.705,54 TL’ye yükseltmiş, 27.12.2013 tarihli celsede davalı ... bakımından davadan feragat etmiştir.
    Davalı ... vekili, kaza nedeniyle ceza davasının devam ettiğini, ... A.Ş. tarafından 21.554,00 TL"nin davacı hak sahiplerine ödendiğini, bu nedenle destekten yoksun kalma talebinin reddini gerektiğini, kazada müvekkilinin kusursuz olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ..."a yönelik davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davacı eş ... yönünden 4.237,79 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı küçük ... yönünden 5.223,23 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı eş ... ve çocuk ... için ayrı ayrı 18.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı ... için 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı ... ...) için 7.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacılara verilmesine, davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar, tam teselsülde olduğu gibi, bütün zararının tazminini müteselsil borçlulardan her ikisinden isteyeceği gibi birisinden de isteyebilir. Borçlar Kanunu’nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu’nun 147. madde hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağına ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceğine dair hükmüne havidir.
    Somut olayda davacılar, murisin yolcu olarak bulunduğu davalı sürücü ...’in kullandığı traktör ile davalı ...’in kullandığı aracın karıştığı iki taraflı trafik kazası sonucu murisin ölümünden dolayı uğradıkları maddi ve manevi zararın iki aracın sürücüsünden tazmini talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece 9.3.2012 tarihinde verilen ilk ilamda, yolcu murisin %20 oranındaki kusuru ve davalı sürücü ... bakımından hatır taşıması indirimi dikkate alınmak suretiyle; davalı ... 29.000.00 TL.lik kısım yönünden sorumlu olmak üzere 33.834,00 TL. maddi tazminatın davacı eş ... yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... 9.000,00 TL.lik kısım yönünden sorumlu olmak üzere, 13.983,00 TL.nin davacı ... yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... 15.000,00 er TL.lik kısımla ilgili sorumlu olmak üzere davacı eş ... ve çocuk ... için ayrı ayrı 18.000.00 er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... 5.000,00 TL.lik kısımla ilgili sorumlu olmak üzere davacı Kazım ... için 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... 5.000,00 TL.lik kısımla ilgili sorumlu olmak üzere davacı ... için 7.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    ... 4. Hukuk Dairesi’nin... Esas, ... Karar sayılı ilamı ile; ‘‘1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince:
    Dava ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, davalı sürücü ...’in kullandığı traktör römorkunda yolcu olarak bulunan desteklerinin meydana gelen trafik kazasında ölümünden dolayı uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, olayda davacılar murisi ile davalı ... arasında hatır taşıması olduğu kabul edilerek bilirkişi raporunda belirlenen miktardan hatır taşıyıcısı davalı ... yönünden indirim yapılarak maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir.
    Dosya kapsamından; desteğin, davalı ...’in kullandığı traktöre ücret karşılığı binmediği, hatır için taşındığı anlaşılmaktadır. Hatır taşımacılığında yalnızca yolcunun yararının bulunduğu ve taşıyanın karşılıksız olarak onu taşıdığı gözetilerek Borçlar Yasası"nın 43. maddesi gereğince zararın bir bölümünün tazminat alacaklısı üzerinde bırakılması gerekir.
    Diğer taraftan dava konusu olayda, desteği hatır için taşıyan ... ile birlikte onun kullandığı araca çarpan diğer araç sürücüsü davalı ..."ın da kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı ... hatır taşıyıcısı değilse de sabit olan zararın bir bölümü yukarıda belirtilen esas uyarınca davacılar üzerinde bırakılacağından bu indirimden onun da yararlanması gerekmektedir. Çünkü 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 51. maddesinin birinci fıkrasının gönderme yaptığı aynı kanunun 50.maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre , hakim, müteselsilen sorumlu olanların birbiri aleyhine rücu hakları olup olmadığı takdir ve icabında bu rücunun şümulunun derecesini tayin ile mükelleftir. Kanun koyucu rücu ile teselsülün sonuçlarını hafifletmek istemiştir. Bundaki amaç birlikte sorumlular arasında denge kurmaktır. Ancak hakim bu dengeyi kurarken tazminat hukukunda geçerli olan genel kuralları gözetecektir. Bu kurallardan birisi de tazminatın en sonunda kendi kusuru ile sorumlu olana ancak kusuru oranında yükletilebilmesidir.
    Özetle, zarardan müteselsilen sorumlu olan ancak bunlardan biri hatır taşıyıcısı durumunda bulunan davalıların birbirleri aleyhine haiz oldukları rücu haklarının şümulünün derecesinin Borçlar Kanunu"nun 50. maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için yapılacak iş, iki aşamada gerçekleştirilebilir. Önce davacıların hak kazanmış oldukları tazminat belirlenmeli sonra davalıların kusur oranlarına göre sorumlu oldukları miktar tespit edildikten sonra, hatır taşıyıcısı olmayan fakat müteselsil sorumlu bulunan davalının kendi kusur oranına göre tazminattan ne kadar sorumlu olacağı tespit edilmelidir. Tazminatın geri kalan kısmından hatır taşıyıcısı olan taraftan yukarıda açıklandığı gibi Borçlar Yasası"nın 43. maddesi gereğince hatır taşıması nedeniyle uygun bir bir miktar indirim yapılarak hatır taşıyıcısının sorumlu olacağı nihai miktar tayin edilmeli ve sonuçta hatır taşıyıcısı durumunda olmayan müteselsil sorumlu kendi kusuru oranına göre belirlenen miktar ve hatır taşıyıcısı durumunda olan müteselsil sorumlu ise kendi kusuruna isabet edenden hatır taşıması nedeniyle indirim yapıldıktan sonra geri kalan miktarla sorumlu olmak üzere tazminat alacaklısına karşı müteselsilen sorumlu olacak biçimde karar verilmelidir.
    Örnek verilecek olursa; trafik kazasında iki araç (B) ve (C) çarpışmış, üçüncü kişi (A) bir zarar görmüştür. (A)"nın zararı 100.000 TL"dir. (B) ve (C) %50 oranında kusurludurlar. (C) aynı zamanda hatır taşıyıcısıdır. Zarar 100.000 TL olarak belirlendiğine göre (B) bunun 50.000 TL"sinden, (C) de geri kalan 50.000 TL"sinden sorumlu olacaktır. Ancak (C) aynı zamanda hatır taşıyıcısı olduğundan payına düşen 50.000 TL"den de bir indirim yapılacaktır. Bu indirim oranı da beşte bir olarak takdir edildiğinde sonuçta (C) 40.000 TL"den sorumlu olacaktır. Bu durumda hükmedilecek tazminatın toplamı 90.000 TL olacak ve iç ilişkilerinde bunun 50.000 TL"sinden (B) ve 40.000 TL"sinden (C) sorumlu olmak üzere (A)"ya karşı her ikisi 90.000 TL"den müteselsilen sorumlu tutulacaktır.
    Şu durumda, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak tazminatın kapsamı belirlenerek davalıların birbirleri aleyhine rücu hakları düzenlenmek gerekirken mahkemece bu yönlerin göz önünde bulundurulmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.’’ şeklindeki gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, yargılama devam ederken davacılar 27.12.2013 tarihli celsede hatır taşıyıcısı olan davalı ... bakımından davadan feragat etmiştir. Mahkemece davalı ... yönünden davadan feragat edildiğinden, davalı ... için maddi tazminat bakımından bozma ilamı öncesi sadece murisin %20 oranındaki kusuru düşülmüş iken, bu kez davalı ...’in %40 kusur oranına tekabül eden miktara hükmedilmiş, manevi tazminat bakımından bozma ilamı öncesi davalı ... de hatır taşıması indirimi yapılarak manevi tazminattan kısmen diğer davalıyla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş iken, bu kez bozma öncesi hükmedilen manevi tazminatın tamamından davalı ... sorumlu tutulmuştur. Davacılar davalı ... ile anlaşma ihtimalleri olduğunu beyan edip ertesi celse davadan sadece davalı ... bakımından feragat etmiş ise de, davalı ... tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapıldıysa hangi kalemlere ilişkin ne kadar ödeme yapıldığı araştırılmamıştır. Yine mahkemece bozma ilamı öncesi hatır taşıması indirimi davalı ... için manevi tazminat bakımından da dikkate alındığından ve sadece davalıların temyizi bulunduğundan, ... 4. Hukuk Dairesi’nin ilgili bozma ilamındaki hesaplama şekli manevi tazminatı da kapsamaktadır. Bu durumda mahkemece davalı ... tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapıldıysa hangi kalemlere ilişkin ne kadar ödeme yapıldığı, davalı ... bakımından feragat dilekçesi verilmesinin diğer davalı ..."e sirayet edip etmeyeceği ve feragatin diğer davalı ...’in durumunu ağırlaştırıp ağırlaştıramayacağı üzerinde durulması ve hükmedilen manevi tazminat bakımından feragat sonrası bozma ilamı öncesine göre durumu ağırlaştırılan davalı ...’in %40 kusuru oranında manevi tazminattan sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 25.4.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi