
Esas No: 2015/14208
Karar No: 2016/9122
Karar Tarihi: 24.11.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14208 Esas 2016/9122 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/05/2015 tarih ve 2014/1187-2015/307 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22/11/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... Misafir ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 25.03.2010 tarihli sistem kullanım anlaşması imzalandığını, bu sözleşmenin 10. maddesinde davalının hangi hallerde cezai şart uygulayabileceğinin düzenlendiğini, davalı tarafından bu hükme dayanılarak müvekkiline ceza tahakkuk ettirildiğini ancak aynı maddede, müvekkilinin sözleşme hükümlerini ihlal etmesi ve ihlalin davalının uyarısına rağmen sonlandırmaması halinde cezai şart uygulanacağının hüküm altına alındığını, davalının böyle bir uyarıda bulunmadığını,kurumca Ağustos 2011 yılından geriye dönük olarak kesilen 157.845,63 TL"lik ceza faturasının mevzuata uygun olarak düzenlenmemesi nedeniyle Borçlar Kanunu"na göre söz konusu cezai şartı davalı kurumun talep hakkı bulunmadığını ileri sürerek, 157.845,63 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise müvekkilince tahakkuk ettirilen cezanın usulüne uygun bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde müvekkilinin somut olay açısından ihtar yükümlülüğü olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamanı göre, dava konusu faturanın kesildiği Ağustos 2011 dönemi itibariyle taraflar arasında imzalanmış 11/06/2010 tarihli Sistem Kullanım Anlaşması bulunduğu, Sistem Kullanım Anlaşması"nın 10.1. maddesinin cezai şartın hangi şartlarda uygulanacağını düzenlediği, sözleşmede kullanıcıların ilgili mevzuat, sistem kullanım anlaşması ya da bağlantı anlaşması hükümlerinden herhangi birini ihlal etmesi halinde, söz konusu ihlali TEİAŞ"ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda ... cezai şartlar uygulayabileceği belirtilmiş olmasına rağmen davalı tarafça; fatura düzenlenmesinden önce bir ihlal mevcut ise sözleşme gereği davacıyı uyardığına dair ve ihlalin giderilmesi yönünde süre verildiğine ilişkin bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8.086,43 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.