15. Hukuk Dairesi 2016/5592 E. , 2018/83 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş
olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine, birleşen dava ise; aynı sözleşmeden doğan edimlerin eksik ve ayıplı ifası nedeniyle, ayıplı işler bedelinin tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın da hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karar, davalı-birleşen davanın davacısı vekilince süresi içinde her iki dava yönünden temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici,davalı iş sahibidir. Taraflar arasında imzalanan 28.05.2013 tarihli sözleşme ile davalı şirkete ait binanın dış cephe kapaklı giydirme, kompozit kaplama, fotoselli kapı sundurma işlerinin belirlenen marka ve kalitedeki malzeme ile; kapaklı cephenin: 177 m2x170 TL=30.090,00 TL, kompozitin: 520m2x100 TL= 52.000,00 TL, gizli açılır kapının: 30 adetx300 TL= 9.000,00 TL, fotoselli kapının: 1 adet 435 TL olmak üzere toplam KDV dahil 108.000,00 TL bedelle yapılması, kompozit, cam sarfiyatına göre anlaşma birim fiyatına göre iş bitiminde nihai hesabın saptanması konusunda anlaşmaya varıldığı anlaşılmaktadır. Davalının iş bedeline karşılık 105.000,00 TL ödemiş olduğu da uyuşmazlık konusu değildir. Yüklenici bakiye iş bedeli için yaptığı takibe itirazın iptâlini, iş sahibi ayıplı işler bedelinin tahsilini dava konusu etmişler, mahkemece tarafları ve dava konusu aynı olan davaların birleştirilmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlık işin yüklenici tarafından ayıplı ve eksik yapılıp yapılmadığı ve tarafların birbirlerinden alacakları olup olmadıkları konularında toplanmaktadır.
Mahkemece yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporlarında; sözleşmede belirlenen işlerin dışında yüklenici tarafından bir kısım ilave imalâtların da yapıldığı, bazı imalâtların ayıplı olduğu, eksik imalât bulunmadığı saptanmış, benimsenen bilirkişi raporuna göre iş bedeli KDV dahil 142.585,30 TL olarak kabul edilip ayıplı işler için %20 üzerinden hesaplanan 28.517,00 TL, taleple bağlı kalınarak 27.000,00 TL alınarak, ödendiği çekişmesiz 105.000,00 TL ile birlikte mahsubu ile asıl dava da 10.585,30 TL asıl alacak yönünden itirazın iptâline, birleşen davanın da hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 166. (mülga HUMK 45.) maddesine göre ayrı, ayrı açılmış davaların arasında bağlantı bulunması halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Davaların birleştirilmesi kararı üzerine davalar bir dosyada birleştirilir. Birleştirme kararı uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Birleştirilen davalardaki talepler ayrı ayrı değerlendirilir ve ayrı ayrı karar verilir, ancak bunların tahkikatı ortak yürütülür. Davaların birbirinin içinde erimesi tek bir davaya dönüşmeleri gibi bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleriyle vekâlet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir. Mahsup işlemi yapılmasından sonra birleşen davada hukuki yarar bulunmadığına karar verilmesi isabetli olmamıştır. Mahsup yapılmadan asıl ve birleşen davalar için ayrı ayrı karar verilmeli, davacı hükmü temyiz etmediğinden; davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka dikkat edilmelidir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece asıl ve birleşen dava bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmayıp mahsup yapılarak sonuca varılması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-birleşen davanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı-birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.