Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı 3 kişi dava konusu mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece istem şikayet olarak nitelendirilerek şikayetin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar dava dilekçesinde icra memuru işlemininde iptali, istenmişsede dilekçedeki açıklamalar karşısında talebin istihkak iddiası olduğunun netleşmesi dikkate alındığında uyuşmazlığın istihkak davasına ilişkin olduğu açıktır.
Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz. Hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve neticei talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir.
H.U.M.K’nun 76.maddesinin kapsadığı bu ilke ışığında uyuşmazlığın 3.kişinin istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü ile İİK’nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden ¼ oranında peşin nisbi ilam harcı alınarak duruşma açılması tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın şikayet olarak nitelendirilmesi suretiyle yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ. Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.