Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5918
Karar No: 2014/5321
Karar Tarihi: 25.03.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/5918 Esas 2014/5321 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/5918 E.  ,  2014/5321 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/11/2012
    NUMARASI : 2011/514-2012/748

    Ş.. K.. ve S.. Ç.. aralarındki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen kabulüne dair Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 07.11.2012 gün ve 514/748 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili dava dilekçesinde, 57, 78, 114, 205, 221, 222, 225, 276, 280, 392, 427, 450, 451, 522, 523, 716, 751 ve 753 parsel sayılı taşınmazlarda S. T.’nun paylarının bulunduğunu, 14.09.1979 tarihinden bu yana aralıksız çekişmesiz malik sıfatı ile vekil edenleri tarafından kullanıldığını, S. T.’nun 1979 yılında öldüğünü, tapu kayıtlarının Süleyman adına bulunan kayıtlar bakımından hukuki değerlerini yitirdiğini, Süleyman tarafından 14.09.1979 yılında harici satımla taşınmazları vekil edenlerine sattığını açıklayarak Süleyman payları bakımından anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı S.T. tek mirasçısı S.. Ç.. davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; “… dava konusu 280, 427, 450, 225, 522, 57, 523, 753 sayılı parseller bakımından davanın kabulü ile bu taşınmazlarda bulunan S. T.’ya ait payların iptaline ve payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tescillerinin 205; 221, 222, 276, 716 ve 751 sayılı parseller hakkındaki dava kanıtlanamadığından reddine, 78, 114 ve 451 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın ise feragat nedeniyle reddine…” karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından yalnızca kabulüne karar verilen parseller yönünden temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nun 713/2. fıkrası kapsamında yer alan maliki 20 yıl önce ölmüş ve bu nedenle tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirmiş hukuksal sebebine dayalı olarak TMK"nun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescili davasıdır.
    Mahkemece kazanma koşulları ve süresinin davacılar yararına oluştuğu gerekçesiyle 8 adet parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dosya arasında bulunan muris S. T.’nun Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesi"ne verilen 27.01.2012 tarih 2012/30 Esas, 2012/57 Karar sayılı veraset belgesine göre S. T.’nun 25.11.1979 tarihinde öldüğü ve tek mirasçısının davalı S. T. (Ç.) olduğu belirlenmiştir. Dava konusu ve kabulüne karar verilen 280, 427, 450, 225, 522 ve 57 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının hükmen paylı mülkiyet biçiminde pay sahibi ve miras bırakan S. T. ile diğer paydaşları adına 1955 yılında tapuya tescil edildikleri, 523 sayılı parselin itiraz edilmeksizin kadastro tutanağının kesinleştiği ve tapulama yoluyla 07.01.1954 tarihinde tam pay olarak Süleyman Tulumcu adına tapuda kayıtlı bulunduğu, 753 sayılı parselin gelen tapu kaydına göre 1962 yılında kamulaştırma nedeniyle ifraz gördüğü, 07.02.1962"den beri 247/1280 payın Süleyman adına kayıtlı bulunduğu, tapu kayıtlarının belirtilen tarihlerden sonra dava tarihine kadar ve halende mirasçısı adına intikal görmedikleri belirlenmiştir. 280, 427, 450, 225 ve 753 sayılı parselin 9 ile 10 paydaş adına paylı mülkiyet biçiminde tapuda kayıtlı bulundukları, 522 ve 57 sayılı parselin 2 paydaş adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı bulundukları tapu kayıtları ile sabittir.
    11.07.2012 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar 280 sayılı parselin 15 yıl süreyle her üç davacı tarafından kullanıldığını, son 15 yılda ise Şit ve Kazım tarafından ekilip biçildiğini, 427 sayılı parselin yarısını G. T. bir kısım bilirkişilerin ise Kazım ve Şit’in kullandığını, bazı tanıkların ise bu parselin Gazi ve M. P.tarafından, 450 sayılı parselin yarısının davacılar yarısını ise G. T., 225 sayılı parselin Reşit ve Kazım tarafından kullanıldığını, bir kısmının ise 30 yıldan beri boş olduğunu, 522 sayılı parselin tamamının Şit ve Kazım’ın ekip biçtiklerini, (bir kısım kişiler ise 30 yıldan beri Gazi tarafından kullanıldığını), 57 parsel sayılı taşınmazın davacılar Şit ve Kazım, 523 sayılı parsel ilk 15 yıl sadece Şit, Kazım ve Kadim son 15 yılda Kadim’in kullanmadığını, 753 sayılı parselin ise Şit ve Kazım tarafından tasarruf edildiğini ancak bazı kişilere göre ise 30 yıldan beri yarısını Şit ve Kazım yarısını ise G. T. tarafından kullanıldığını bildirmişlerdir.
    Görüldüğü gibi yukarıda açıklandığı şekilde 523 sayılı parsel dışında kabul edilen diğer 7 parselin çok paylı mülkiyete tabi oldukları, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile taşınmazların tamamının davacılar ile davacılar tarafından tam olarak kullanmadıkları, Kadim’in bir çok parselde son 15 yılda tasarrufunun bulunmadığı, bazı tanık ve yerel bilirkişi beyanlarına ise bir çok parselin önemli bir kısmını ya da yarısını G. T. tarafından ekilip biçildiğini açıkladıklarını dosya kapsamı ile sabittir. Taşınmazlar çok paylı mülkiyete tabi olduklarından ve her birinin payı her parseldeki taşınmazın tamamı üzerinde söz konusu olduğundan paydaşlar arasında eylemli bir bölünme ya da paylaşımda söz konusu olmadığından bu tür taşınmazlar üzerinde açıklandığı biçimde davacılardan ikisinin veya bazende üçünün sürdürdüğü zilyetlik bakımından ekonomik amaca uygun zilyetlikten söz etme olanağı bulunmamaktadır. Çünkü, her bir paydaşın payı parselin tamamı üzerinde söz konusudur. Tüm parsellerin kapsamları birlikte değerlendirildiğinde davacılardan ikisinin ya da üçünün tüm parsellerin tamamı bakımından herhangi bir zilyetliklerinin bulunmadığı gibi Süleyman payı bakımından düşünüldüğünde Süleyman’a ait payın parseller üzerinde neresi olduğuda bilinmemektedir. Bu bakımdan davacıların aralıksız çekişmesiz malik sıfatıyla zilyetliğinin olduğu sonucuna varmak mümkün değildir. Bu nedenle 280, 427, 450, 225, 522, 57 ve 753 sayılı parseller bakımından davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken çok paylı mülkiyet ve bu tür paylı mülkiyette hak sahibi olan paydaşların paylarının her parselin tamamı üzerinde söz konusu olduğu ilkesi göz ardı edilerek bu parseller hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacılar vekilinin 523 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince, söz konusu parsel tam pay olarak paydaş S. T.adına tapuda kayıtlı olup biçimsel olarak ölüm tarihinden dava tarihine kadar davacıların kazanmayı sağlayan 20 yıllık süresi dolmuş bulunmaktadır. Bugüne kadar Süleyman mirasçısı tarafından da intikali sağlanmamıştır. Ne var ki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davacıların zilyetliğinin başladığı ilk 15 yılında her üç davacı bu parseli kullanmakla birlikte son 15 yılda Kadim’in şehir dışında yaşaması nedeniyle taşınmazı kullanmadığı anlaşılmıştır. Bu bakımdan sadece 20 yıllık kazanma koşulları ve süresi yararlarına gerçekleşen davacı Şit ve Kazım bakımından iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken kazanma süresi dolmayan aralıksız çelişmesiz malik sıfatıyla zilyet durumunda bulunmayan Kadim adına da iptal ve tescile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı vekilinin 280, 427, 450, 225, 522, 57, 523 ve 753 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 197,75 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi