19. Ceza Dairesi 2016/3129 E. , 2019/4584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık müdafisi Av. ..."in İzmir Barosu tarafından 15/11/2013 - 15/11/2014 tarihleri arasında 1 yıl süreyle işten çıkarma cezası ile cezalandırıldığına ilişkin İzmir Barosu Başkanlığı’nın 23/07/2014 tarihli yazısı nedeniyle sanığa gerekçeli kararın tebliğ edildiği 10/07/2014 tarihi itibariyle temyiz süresinin başladığının kabulü gerekmiş ve sanığın 14/07/2014 tarihli temyiz dilekçesinin yasal süresi içerisinde verildiği kanaatine varılmıştır.
Dairemizin (29.05.2017 tarihli, 2016/13040 Esas, 2017/5047 Karar sayılı) ve Yargıtay 7. Ceza Dairesinin (03.11.2014 tarihli, 2013/22239 Esas, 2014/18834 Karar, 24.11.2014 tarihli, 2013/20886 Esas, 2014/19709 Karar sayılı) emsal nitelikli kararlarında da değinildiği üzere, sanığın suça konu eyleminin tek bir fiille değil, birden fazla ve farklı fiillerle işlenebildiği, aynı anda ele geçirilen birden fazla kaçak ve klonlu cep telefonlarının vücut verdiği Kanunlarda korunan hukuki değerin, suçun konusunun, maddi unsurlarının ayrı olması gerekçesiyle tebliğnamedeki sanığın hem kaçak hem de IMEI numarası değiştirilmiş cep telefonunu bu özelliklerini bilerek ve ticari amaçla bulundurma eylemi için TCK"nun 44. maddesinde yazılı fikri içtima kuralının uygulanmamasının bozma nedeni olduğu yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile ilgili olarak mahallinde her zaman ihbarda bulunulması olanaklı görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 20/02/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.