17. Hukuk Dairesi 2016/11266 E. , 2017/4945 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, Müvekkilinin ... plakalı aracın sürücüsü iken davalının şerit ihlali yapması sonucu trafik kazasına maruz kaldığını, olayda müvekkilinin hiç bir kusuru olmadığını, davalı sürücünün 2.30 promil alkollü olduğunu, olayda müvekkilinin yaralandığını, psikolojik olarakta kazadan etkilendiğini ve trafiğe çıkmaktan korkar hale geldiğini, yetkili serviste aracın tamir bedelinin 15.928,57 TL tuttuğunu, aracın kaza sırasında tavan kaplaması da dahil hasar gördüğünü ve değiştiğini, iş için önemli olan aracın hasarlanması nedeniyle davacı ve işler adına telafisi güç zararlar doğduğunu, araçta değer kaybı oluştuğunu, değer kaybına dayalı tazminat talep edildiğini, aracın gerçek değeri 120.000- 130.000 TL civarında iken şuandaki haliyle 70.000-80.000 TL ettiğini, aracın 20 gün serviste kaldığını, maddi yönden sıkıntı yaşadığını belirterek 15.000 TL maddi tazminata ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, 30.06.2014 tarihli dilekçesinde ıslah talebinde bulunmuş ve dava dilekçesinde talep edilmeyen faiz nedeni ile 15.02.2013 tarihinden itibaren ıslah tarihine kadar yasal faiz uygulanarak bu nedenle işlemiş 2.775 TL yasal faize hükmedilmesi ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; trafik kaza tespit tutanağındaki belirtilen kusur oranının ve oluş şeklinin gerçeği yansıtmadığını, kaza tutanağının davacı yanın beyanlarına göre yazıldığını, uğranılan maddi zararın doğrudan müvekkilinden talep edilmesinin yerinde olmadığını, trafik sigortası tarafından karşılanması gerektiğini, aracın değerinde 60.000 TL bir fark olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, ayrıca davacı tarafın zararının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, olayda davacının da alkollü olduğuna dair kanıt bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, meydana gelen kazada davacının şok geçirmesine neden olacak nitelikte olup kişilik hakkının zedelenmesi nedeni ile manevi tazminat isteyebileceği, bu nedenle 2.000 TL manevi tazminat taktirinin uygun olduğu, maddi tazminat miktarı yönünden rapordaki miktara (9.500 TL değer kaybı, 1.350 TL araç kiralamaktan kaynaklı zarar olmak üzere 10.850 TL zararın) hükmedilmesi gerektiği ve faiz talebi yönünden yapılan hesaplama sonucu yıllık %9 üzerinden 12.850 TL asıl alacak yönünden işlemiş faiz miktarı olan 1.780,69 TL ye hükmedilmesi gerektiği asıl alacağa ıslah tarihi olan 04.07.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, fazla talebin de reddi gerektiğine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybı, aracın tamirde kaldığı sürede kullanılamaması nedeniyle oluşan ikame araç bedeli ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davada hükme esas alınan 20.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda; ... marka, ... tipinde 2012 model aracın kaza tarihi itibari ile yeni bir araç olan araçta sol ön kapının komple değiştirildiği, buna bağlı ek parçalar, ön direk ve sürücü yan airbağin patladığı ve değiştirildiği, sol arka kapıda kısmi düzeltmenin yapıldığı ve hasar gören bu kaporta aksamlarının boyandığı, aracın hasar gören parçalarının Orijinal yenileriyle değiştirilmesine rağmen sol ön kapı ve sol arka kapıda Orijinal boyada değişim olduğu, bu sebeple aracın 2. el değerinde bir düşüşe sebep olacağı, aracın modeli, yılı, kilometresi, meydana gelen hasarın niteliği ve niceliği gözönüne alındığında kaza tarihi itibari ile emsal hasarsız bir aracın 2. el piyasa değerinin %10 u oranında değer kaybı olacağı kanaatine varıldığı, dava konusu araca emsal bir aracın hasarsız 2. el piyasa değerinin 95.000 TL olduğu, değer kaybının da 9500 TL olacağı yönünde tespit yapılmıştır.
Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. Hükme esas alınan raporda bu kritere göre hesaplama yapılmadığı anlaşılmakla, dosyadaki fotoğraflar, kaza tespit tutanağı ve tüm belgeler incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki
farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.