17. Hukuk Dairesi 2016/11247 E. , 2017/4946 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ..."in sevk ve kontrolü altında olan ... plakalı araç ile ... Bulvarından ... istikametine doğru yasal hız limiti ile seyir etmekte iken söz konusu yolda bulunan ve yerinden çıkmış olan rögar kapağının aracın tampon ve alt kısmındaki çeşitli yerlere zarar verdiğini ve bunun sonucunda araçta maddi hasar meydana geldiğini, .... Belediyesi bakımından sorumlu olduğu yolllarda trafik düzenini ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu ve söz konusu olayda bu yükümlülüğün yerine getirilmediğinden belediyenin hizmet kusurunun meydana geldiğini, ayrıca müvekkilinin bu konuyla ilgili olarak 21/03/2011 tarihinde ... 1. İdare Mahkemesine dava açtığını, bu davanın 29/03/2012 tarihinde, önce davalı idareye başvurulmadığı gerekçesiyle müvekkili aleyhine karara çıktığını ve kararın Danıştay 8. Dairesince 22/02/2013 tarihli kararla onandığını iddia ederek hizmet kusurundan kaynaklanan 19.350,00.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkili belediyenin 6360 sayılı kanun gereği Büyükşehir Belediyesi statüsüne kavuştuğunu, 31/03/2014 tarih ve 2014/6072 sayılı kararname ile ..."ta ... kurulmasına ilişkin esasların yürürlüğe konduğunu, bu nedenle müvekkili belediyenin davada husumet ehliyeti olmadığını, dava konusunun ..."nin görev alanına girdiğinden yetki ve sorumluluğun ..."ye ait olduğunu, davaya konu olaya ilişkin olarak müvekkili belediye yönünden kusur ve ihmalin söz konusu olmadığını, belediye görevlileri tarafından rutin kontroller yapılmasına karşın mücbir sebepten kaynaklanan bir durumun söz konusu olduğunu, iş bu dava belediyenin işlem ve eylemlerine karşı açıldığından davada görevli mahkemenin idari yargı olduğunu ifade ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ... vekili yargılama safahatındaki beyanlarında özetle: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yolun yapım bakım ve onarımından Büyükşehir Belediyesinin sorumlu olduğunu, 2560 sayılı kanunda sayılan müvekkili kurumun görev ve yetkileri arasında yol yapım bakım ve onarımı ile alakalı bir hüküm bulunmadığını ifade ederek ve davaya katılmayacaklarını beyan ederek Büyükşehir Belediyesi husumeti ile yargılamaya devam edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm bilgi, belgeler, ve tüm dosya kapsamına göre; karayolu üzerinde bulunan rögar kapağının aracın ön tampon ve araç muhtelif alt kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, olayın meydana gelmesinde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yolun yapım bakım ve onarımından sorumlu Büyük şehir Belediyesinin yüzde yüz oranında kusurlu olduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespite bağlı olarak alınan rapora göre olay nedeniyle davacının aracında 19.000,00.-TL"lik hasar meydana geldiği, davacı tarafın aracın iş kaybı nedeniyle tazminat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ... Başkanlığını hizmet kusuru nedeniyle dava etmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargıya ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, HMK 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine kararı verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2- Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine de gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.