
Esas No: 2018/10
Karar No: 2019/931
Karar Tarihi: 12.07.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/10 Esas 2019/931 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/10 Esas
KARAR NO : 2019/931
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, taraf şirketler arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu çerçevede müvekkili şirket tarafından davalıya ambalaj malzemeleri satılıp, teslim edildiğini ancak davalının parasını ödemediğini belirterek, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ----. İcra Müdürlüğünün 2017/2802 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, karşı tarafça başlatılan takibe karşı müvekkili şirket tarafından davalıya 6 adet senet gönderildiğini; senetlerin toplam bedelinin 14.000,00 TL olduğunu; davacı şirket tarafından da bu senetlerin kabul edildiğini; kambiyo senetlerinin tedavülü mümkün olması nedeniyle, davacı tarafından tahsile konabileceği gibi ciro yoluyla üçüncü şahıslara da verilip, miktarının onlardan tahsil edilmesinin mümkün olduğunu bu nedenle faturaya dayalı icra takibi sonunda iş bu davanın açılmasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı aleyhine 14.404,72 TL asıl alacak, 525,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.930,39 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle alacağın tahsili için icra takibinde bulunulmuş; davalı süresinde itiraz etmek suretiyle hem borcu olmadığını bildirmiş hem de yetkili icra dairesinin müvekkilinin ikametgahı olan --- icra dairesi olduğunu bildirmek suretiyle takibi durdurmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Dava öncelikle davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraz incelenmiş ise de, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğu ihtilafsız olduğundan, BK'nun 89. Madde gereğince mahkememizin ve mahkememizin yargı çevresindeki icra dairesinin davacının ikametgahı itibariyle yetkili olduğu belirlenmiş; davalının icra dairesine yapmış bulunduğu yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Davalının verdiği cevapta nazara alındığında taraflar arasında akdi ilişki ihtilafsızdır.
Davalı taraf, 6 adet ve toplam değeri 14.000,00 TL olan senetleri bu ilişki için ve borca karşılık davacı tarafa gönderdiğini bildirmiş ise de, davacı bu tür senetleri almadığını beyan etmiş; davalı tarafda senetleri kargo yoluyla gönderdiğini bildirmiştir.
Kargoyu teslim alan --- davacı şirketin temsilcisi ya da onun bir çalışanı olup olmadığı mahkememizce araştırılmış olup, gelen --- kayıtlarından da anlaşılacağı üzere davacı şirketin bu isimde bir çalışanının bulunmadığı ve şirketin ticaret sicildeki firma bilgilerine göre de böyle bir yetkilisinin ya da ortağının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafda, kendisinin böyle bir çalışanı olmadığını, ortak ya da temsilcisinin bulunmadığını ileriye sürmüştür. Hal böyle olunca, davalı tarafın kabulünde olan takip konusu alacağı doğuran mal tesliminin gerçekleştiği ancak ödemeyi davalının ispat etmesi gerektiği, bu çerçevede davalının bunu ispat edemediği nazara alınarak; davalıya yemin hakkı hatırlatılmış, davalı yemin hakkına dayanmış, davacı temsilcisi duruşmaya gelerek takibe konu alacağın ödenmediği, teslim edilen mal bedellerinin ödenmediği ve mal bedelleri karşılığında da herhangi bir kambiyo senedi alınmadığı hususunda yemin etmiştir.
Davalı vekili her ne kadar --- davacı şirketin nezdinde çalışıp çalışmadığının tespiti için zabıta araştırmasının yapılmasını talep etmişse de; kayden sabit olan hususta zabıta araştırması yapılmasının mümkün olmadığı ve davalı vekili, davacının senetler konusunda isticvap edilmesini talep etmişse de, davacı temsilcisinin yemininin içinde bu husus yer aldığından, bu taleplerine itibar edilememiş;
Oluşan duruma göre, davalı tarafça kabul edilmekte olan mal teslimine ilişkin bedelin ödenmediği, bu nedenle takibin asıl alacak yönünden haklı olduğu; ancak davalının takipten önce faiz yönünden herahngi bir temerrüt ihtarı bulunmadığı için takipteki faiz için itirazın iptaline karar verilemeyeceği; takipte haklı bulunan alacağın faturadan kaynaklı emtia satışı olması nedeniyle likit sayıldığı nazara alınarak; asıl alacak yönünden de inkar tazminatına hükmedilme suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının İstanbul Anadolu ----. İcra Müdürlüğünün 2017/28202 sayılı dosyasına yapmış bulunduğu itirazın asıl alacak yönünden İPTALİNE, işlemiş faiz kalemi yönünden ise davacının talebinin reddine,
Bu şekilde takibin;
14.404,72 TL asıl alacak yönünden, takip talebindeki faiz miktarı ve faiz talebi gibi faiz uygulanmak suretiyle devamına,
Takip talebindeki işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebinin reddine,
14.404,72 TL üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Peşin olarak alınan harcın mahsubu ile eksik 812,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 207,25 TL başvuru ve peşin ilan harcının tamamı ile 9 davetiye gideri olarak 136,00 TL tebligat giderinin kabul ve ret oranı gereğince 128,00 TL'sinin toplamı 315,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki ----gereğince davacı yararına hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından davacı yararına 2.725,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Reddedilen miktar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretinin reddedilen kısmı geçemeyeceği sebebiyle de 325,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, mazeretli kabul edilen davacı vekilinin yokluğunda, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.