İzin tecavüzü suçundan sanık ..."in, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 66/1-b ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 30/06/2008 tarihli ve 2008/80 Esas, 2008/312 Karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kamu yararına tahsil edilen eşya hakkında hırsızlık suçunu işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 66/1-b ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli ve 2017/1054 Esas, 2018/97 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 25/10/2018 gün ve 94660652-105-35-8635-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/11/2018 gün ve 2018/88925 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, suça konu eylem tarihinin 17/07/2004 olduğu ve yargılama konusu izin tecavüzü suçunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, sanık hakkında verilen 30/06/2008 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 17/10/2008 tarihinde kesinleşmesi ile 5 yıllık denetim süresinin başladığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8. maddesinin son cümlesi gereği dava zamanaşımının durduğu, ancak sanığın denetim süresi içinde 17/08/2009 tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediği ve bu suça ilişkin mahkumiyet hükmünün de kesinleşmiş olması karşısında önceki hükmün açıklanmasının gerekeceği, buna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile duran zamanaşımının denetim süresinde işlenen yeni suç tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı cihetle, sanık hakkındaki dava zamanaşımının durma ve yeniden başlama süreleri dikkate alındığında hükmün açıklanma tarihi olan 25/01/2018 itibari ile dava zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
İzmir Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin (Kapatılan) 05/12/2005 tarihli, Esas 2005/474, Karar 2005/579 sayılı kararı ile sanığın müsnet suçtan beraatine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Askeri Yargıtay 3’üncü Dairesinin (Kapatılan) 17/10/2006 tarihli, Esas 2006/850, Karar 2006/1538 sayılı ilamı ile kararın bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine yeniden yargılama yapılarak sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın sanığın itirazı üzerine verilen itirazın reddi kararı ile 17/10/2008 tarihinde kesinleştiği ve bu tarihte zamanaşımının durduğu, sanığın denetim süresi içerisinde 17/08/2009 tarihinde, Yargıtay incelemesi ile kesinleşmiş mahkumiyet hükmü ile sonuçlanan kamu yararına tahsis edilen edilen eşya hakkında hırsızlık suçunu işlediği anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli ve Esas 2017/1054, Karar 2018/97 sayılı kararının CMK’nun 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığa isnat edilen suçun temadi tarihinin 21/09/2004"de tarihinde sona erdiği, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve sanığın lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4, 104/2. maddelerine göre sanığa isnat edilen suçla ilgili olarak olağanüstü zamanaşımı süresinin 21/01/2013 tarihinde dolduğu anlaşıldığından sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 27/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.