19. Ceza Dairesi 2015/15554 E. , 2019/4959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasanın 40/2, CMK’nun 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nun 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yokluğunda verilen hükümde, “CMK’nun 268/1. maddesi uyarınca kararın öğrenildiği tarihten itibaren...” şeklinde kanun yolunun itiraz olarak yanıltıcı gösterilmesi nedeniyle temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında UYAP üzerinden yapılan incelemede, her ne kadar başka dava dosyalarının olduğu görülmüş ise de, suç ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetildiğinde, sanık hakkında TCK’nun 43/1. maddesinin uygulanma koşulları oluşmadığından; sanığın adli sicil kaydından anlaşılan sabıkalı durumunun suç işleme hususundaki eğilimini göstermesi nedeniyle; suça konu materyaller nedeniyle 5846 sayılı Kanun"un 81/4. ve 81/10. maddelerine aykırılıktan dava açılarak hüküm kurulması nedeniyle aynı Kanun’un 71. ve 72. maddelerinde sayılan soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlar dolayısıyla yine aynı Kanun’un 75/2. maddesinde öngörülen eser üzerinde manevi ve malî hak sahibi kişilerin haberdar edilmelerine dair tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Sanığın eyleminin TCK"nun 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanun"un 81/4. maddesine uyduğu gözetilmeden, temel ceza tayin edilirken uygulanan Kanun maddesinin 81/4-10 olarak gösterilmesi, sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında 5237 sayılı TCK"nun 50/1-a maddesinin gösterilmemesi; adli para cezası hakkında taksitlendirme kararı verilirken uygulama maddesinin TCK"nun 52/4 maddesi yerine aynı Kanun’un 52/2 maddesi olarak gösterilmesi ve taksit aralığının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- Dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken, söz konusu eşyanın imhasına da karar verilmesi,
3- Hükümde infaz yetkisini kısıtlar şekilde biri peşin ödenmek üzere 10 taksit halinde tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temel cezanın belirlendiği hüküm fıkrasında yer alan “5846 sayılı Kanun’un 81/4-10” ibaresinin “TCK’nun 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanun’un 81/4. maddesi” şeklinde değiştirilmesi; hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin hüküm fıkrasına "TCK"nun 50/1-a” ibaresinin eklenmesi; taksitlendirmeye ilişkin kısımda yer alan TCK’nun 52/2. maddesi ibaresinin “TCK’nun 52/4. maddesi” olarak değiştirilmesi ve “biri peşin olmak üzere” ibaresi çıkartılarak “10 eşit taksitte” ibaresinden önce yazılmak üzere “birer ay ara ile” ibaresinin eklenmesi ve suça konu eşyanın müsaderesine ilişkin bendinde yer alan "imhasına" ibaresinin çıkartılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.