10. Ceza Dairesi 2013/12296 E. , 2014/2509 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, Başkan vekili ..."nın karşı oyu ve oyçokluğuyla 09.04.2014 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Kolluk görevlilerince yapılan istihbarî çalışmalar sonucu, sanığın İzmir"den temin ettiği esrarı oturmakta olduğu Menemen ilçesine götürmek için ... semtinden minibüse bineceği öğrenilmiş, olay günü belirtilen yerde tertibat alınmış, elinde bir valizle gelen sanığa valizinde ne olduğu sorulmuş, sanık valizi açarak esrar olduğunu söylemiş ve valizi görevlilere teslim etmiştir. Valizde net 1900 gram esrar olduğu belirlenmiştir.
Mahkeme “Sanığın geçmişi ve sosyal ilişkileri göz önüne alınarak, sanığa verilen cezadan takdiren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddesi gereğince indirim yapılmasına yer olmadığına” karar vermiştir.
Sanığın sabıkası bulunmamaktadır. Geçmişinde, sosyal ilişkilerinde ve yargılama aşamasındaki davranışlarında herhangi bir olumsuzluk saptanmış değildir.
TCK"nın 62. maddesinin birinci fıkrasında "fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde" cezadan indirim yapılması gerektiği belirtilmiş; ikinci fıkrasında "takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir." hükmüne yer verilmiş; 3. maddesinin birinci fıkrasında ise "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." denmiştir.
Mahkeme, TCK"nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmaması konusundaki takdir yetkisini kullanırken, "adil yargılama" ilkesinin gereği olarak dosyadaki belge ve bilgileri değerlendirerek karar vermeli, gösterdiği gerekçe denetime elverişli ve yasaya uygun olmalıdır. Takdir yetkisi hiçbir zaman "keyfilik" olarak kabul edilemez.
Arama kararı olmadığı halde, kolluk görevlilerinin elindeki valizde ne olduğunu sormaları üzerine, içinde esrar olduğunu söyleyip valizi teslim eden; geçmişinde, sosyal ilişkilerinde ve yargılama aşamasındaki davranışlarında bir olumsuzluk saptanmayan sanık hakkında, "adil yargılama" ilkesi uyarınca, TCK"nın 62. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, dosyadaki belge ve bilgilerle çelişen soyut gerekçe ile bu maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Sanık hakkındaki hükmün bu nedenle bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 09.04.2014