17. Hukuk Dairesi 2015/18397 E. , 2018/10291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 24/06/2011 tarihinde davalılardan ..."ın sürücü ve maliki bulunduğu, diğer davalı ... Sigorta AŞ.nin zorunlu trafik sigortası ile sigortalamış bulunduğu araç ile seyir halinde iken bir ayağı yolda diğer ayağı orta refüj üzerinde karşıdan karşıya geçmek için beklemekte olan yaya haldeki müvekkiline çarptığını, ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini belirterek, 60.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline, şimdilik 1.000,00TL maddi tazminatın sigorta şirketi için dava tarihinden diğer davalı için kaza tarihi olan 24/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre 1-Davacının maddi tazminat talebinin vaki feragat nedeniyle reddine, 2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 42.000,00TL"nin 24/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan alınarak
davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, yargılama sırasında davalı ... Sigorta A.Ş"den haricen ödeme aldığından 30.04.2015 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebinden feragat etmiştir. Somut olayda hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp esasen ödeme nedeniyle, ödenen miktar konusuz kalmıştır. Davalı ... ve diğer davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, yazılı olduğu üzere feragat nedeniyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
3-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.