Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15486
Karar No: 2018/10314
Karar Tarihi: 08.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15486 Esas 2018/10314 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/15486 E.  ,  2018/10314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-


    Davacı vekili; davacının 13/11/2011 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde yaralandığını, kazaya sebebiyet veren aracın davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, 5.000,00 TL"si kasko yönünden, 5.000,00 TL"si ZMMS yönünden olmak üzere toplam 10.000,00 TL"nin ilk başvuru tarihinden veya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen davada davacılar vekili; davacıların müşterek murisi anne ... ve baba ...’nin 13.11.2011 tarihinde, davalı ... şirketine ihtiyari ve zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olan ve dava dışı sürücünün kusuru ile meydana gelen kaza neticesinde vefat ettiklerini, davalı ... tarafından davacı müvekkillerinin zararı tam olarak karşılanmadığı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ZMMS poliçesinden dolayı muris Zeliha yönünden Yakup için 5.000,00 TL, Musa için 5.000,00 TL, muris Cavit yönünden Yakup için 5.000,00 TL, Musa için 5.000,00 TL, İMMS poliçesinden dolayı muris Zeliha yönünden Yakup için 2.000,00 TL, Musa için 2.000,00 TL, muris Cavit yönünden Yakup için 2.000,00 TL, Musa için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ..."nin maluliyeti nedeniyle açmış olduğu iş bu dava yönünden; 210,00 TL kasko sorumluluğu nedeniyle ödenmesi gereken tutarın 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 34.941,03 TL maluliyet zararını 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ... "nin vefatı nedeniyle; ... için talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, ... için 4.107,65 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ... "nin vefatı nedeniyle; ... için 8.268,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ... için 43.387,94 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ... "nin vefatı nedeniyle; davalının kasko sorumluluğu yönünden ödemesi gereken tutar olan 5.000,00 TL"nin 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."ye verilmesine, davalının kasko sorumluluğu yönünden ödemesi gereken tutar olan 5.000,00 TL"nin 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... "ye verilmesine, ... "nin vefatı nedeniyle ; davalının kasko sorumluluğu yönünden ödemesi gereken tutar olan 5.000,00 TL"nin 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."ye verilmesine, davalının kasko sorumluluğu yönünden ödemesi gereken tutar olan 5.000,00 TL"nin 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."ye verilmesine karar verilmiş, hüküm birleşen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Anayasanın 141. maddesinde, mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması öngörülmüş bulunduğu gibi, 1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. Ayrıca karar başlığında birleşen davanın mahkemesi, esas ve karar numarası ve taraflarının belirtilmemiş olması, hüküm fıkrasının infazda tereddüt yaratacak şekilde oluşturulması da bozmayı gerektirmiştir.
    3-Kabule göre;
    Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Bir insanın ölümü hukuki anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
    Somut olayda, mahkemece yapılan araştırma neticesinde, desteğin Kumluca Vergi Dairesinden sorgulanan 3 yıllık gelir vergisinin 2009-2010-2011 yılları ortalamasının 3.500,00 TL
    olduğu, emsal işyerlerinde yapılan araştırmada, aylık 2.300,00 TL 2.800,00 TL arasında geliri olduğu bildirilmiş, bilirkişi tarafından desteğin ortalama aylık 2.550,00 TL ve asgari ücretin 3.86 katı geliri olduğu kabul edilerek yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır. Dosya kapsamından destek ...’nin esnaf olduğu anlaşılmaktadır. Ancak desteğin vefatından önce yaptığı iş mevcut belgelerden net olarak tespit edilememektedir.Murisin sağlığında ne iş yaptığı ve bu işten ne kadar gelir elde ettiği tam olarak araştırılmamıştır. O halde murisin ölmeden önce yaptığı işe ilişkin tüm taraf delilleri toplanmalı, kazadan önce ne kadar gelir elde ettiğinin tespiti için mahkemece, SGK, vergi dairesi ve var ise çalıştığı işyerinden gelire ve ödemelere ilişkin belgeler getirtilerek desteğin yaptığı iş tam olarak tespit edildikten sonra desteğin şahsi katkısının ve bu kişinin yerine başkasının çalıştırılması halinde ona ödenecek ücretin ne kadar olduğu belirlenerek tazminata esas olarak miktarın tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş"ye geri verilmesine 08/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi