
Esas No: 2014/11930
Karar No: 2015/3488
Karar Tarihi: 30.03.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/11930 Esas 2015/3488 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 12.11.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 25.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii 267 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ... blok ... kat ... no"lu, ... kat ... no"lu, ... kat ... no"lu ve ... Kat ... no"lu taşınmazları davalılardan ..."den satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, dava konusu dört adet dairenin toplam bedelinin 400.000 TL olduğunu ve satış bedelinin 13 ayda taksitlerle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davalıların tapu intikalini yapmadığını, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece davacının kâr elde etmek amacıyla 4 adet bağımsız bölümü satın aldığı ve davacının tüketici tanımına uymadığı gerekçesiyle tensiple görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazların da dört adet konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu dairelerin toplam bedelinin 400.000 TL olması ve satış bedelinin de 13 ayda ödenceğinin kararlaştırılmış olması karşısında davacının dava konusu 4 adet bağımsız bölümün ticari amaçla satın alınmadığı anlaşıldığından davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 30.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.