17. Hukuk Dairesi 2015/11870 E. , 2018/10372 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.10.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinine ait, davalıya hırsızlık sigorta poliçesi ile sigortalı emtiaların çalındığını, anılan riziko sebebi ile müvekkilinin 711.918-€ zararının bulunduğunu açıklayıp 711.918,00 €. tutarındaki maddi zararın ihbar tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanuna göre işletilecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, talebin teminat dışında kaldığını, davacının zararın artmasında kusurunun bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile 629.148,32 Euro maddi tazminatın ihbar tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı şirket nezdinde endüstriyel iş yeri hırsızlık sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan, depo olarak kullanılan iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucu çalınan mallar nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye"de fındık tedariki ve ihracı işi ile iştigal eden yabancı sermayeli bir Türk Şirketi olduğunu, davacının tedarik ettiği fındıkları işleme tarihine kadar muhafaza etmek amacıyla ticari ilişki içinde olduğu Özcan Tarım Ltd. şirketinin sahibinin eşinden 01/06/2003"te Düzce"de
kiraladığı depoda bulunan ürünlerin de davalı sigortacı tarafından hırsızlığa karşı sigorta korumasına alındığını, sigortalı fındıkların 10/10/2003 tarihinde muhafaza edildiği depodan Özcan Tarım Ltd. unvanlı şirketin ortaklarından ... ve yanındakiler tarafından depo bekçisi tehdit edilmek suretiyle çalındığını, çalınan ürünlerin o tarihteki değerinin ise 711.918-€. olduğunu, çalanlar hakkında suç duyurusu yapıldığını açıklayıp 711.918-€ maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda eylemin hırsızlık konusunu teşkil ettiği gerekçesi ile talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, hırsızlık rizikosuna dayalı alacak istemi olduğuna göre öncelikle eylemin hırsızlık sayılıp sayılmayacağı ve hırsızlık sigorta poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı hususlarının çözümlenmesi gerekmektedir. TTK"nın 1281-1282 md. (1408-1409) hükümlerine göre rizikonun hırsızlık konusunu oluşturduğunu ispat yükü davacıda, rizikonun teminat dışında kaldığının ispat yükü davalı ... şirketindedir.
Somut olayda davacı şirketin, dava dışı Özcan Tarım Ltd.Şti."nin ortağının eşi olan ... "tan hırsızlık eyleminin gerçekleştiği depoyu kiralayarak hırsızlığa konu fındıkları bu depoya istiflediği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, müvekkiline ait depodaki fındıkların Özcan Tarım Ltd.Şti."nin ortakları olan ve aynı zamanda deponun sahibi ..."ın eşi/oğulları olan ve ... tarafından depo bekçisinin tehdit edilmek suretiyle hırsızlandığını, sanıkların olay günü depoya gelerek bekçiyi tehdit ettiklerini ve bekçinin olayı ihbar etmesini önlemek maksadı ile il dışına gönderdiklerini, bunu yapmak içinde bekçiyi bizzat otobüse bindirdiklerini, otobüs hareket edinceye kadar yanından ayrılmadıklarını, bekçinin ise otobüsün ilk molasında davacı şirket yetkilisine haber vererek hırsızlık olayını ihbar ettiğini, şirket yetkilisince de olayın savcılığa bildirildiğini, savcılıkça yapılan arama çalışmalarında hırsızlığa konu fındıkların bulunamadığını, depoda bulunan yaklaşışık 323 ton işlenmiş fındığın çalındığını iddia etmiştir.
Dosya kapsamına kazandırılan belgelerden Özcanlar Tarım Ltd. Şti."nin ortaklarının ...,... olduğu, davacı ile Özcanlar Tarım Şirketi arasında sürekli ticari alış-veriş bulunduğu, 17.02.2003 ve 08.05.2003 tarihli sözleşmeler ile Bulancak A.Ş."nin dava dışı Özcanlar
Tarım Ltd Şti."ye 860 ton fındık temin edeceğinin kararlaştırıldığı, dava dışı Özcanlar Tarım Ltd Şti. tarafından keşide edilen ihtarnamede; temin edilmesi kararlaştırılan 860 ton fındıktan sadece 490 tonun temin edildiği ve kalan fındıkların temin edilmesinin ihtar edildiği, davacı Bulancak A.Ş. tarafından yapılan icra takibinde de borçlu Özcan Tarım Ltd. Şirketinden 2002-2003 yıllarına ait alışveriş faturaları sebebi ile alacağın tahsili talep edildiği anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılamada mali müşavir bilirkişilerce düzenlenen raporlardan ve ticari defterlerden; irsaliye faturaları ve satım faturaları ile davacı Bulancak A.Ş. ile hırsızlık sanığının sahibi oldukları Özcanlar Tarım Ltd. Şti arasında ticari ilişkinin varlığı sabittir.
Dosya kapsamındaki davaya konu poliçenin incelenmesinde; sigorta ettiren olarak davacı Bulancak A.Ş., sigortalı ise Özcan Tarım Ltd.Şti. olarak yer almaktadır. Poliçenin tanzim tarihi 22.07.2003 olup davacı şirket 24.09.2003 tarihli zeyilname ile düzenlenen poliçelerde sehven sigortalı olarak “Özcan Tarım Ltd.Şti.”nin yer aldığını, bu hatanın düzletilerek sigortalı olarak “Bulancak A.Ş.”"nin isminin yer almasını talep etmiş, sigorta şirketince 13.10.2003 tarihli zeyilname ile “ünvan değişikliği” yapılmak sureti ile davacı Bulancak A.Ş. sigortalı olarak gösterilmiştir. Poliçe düzenlenirken tamamen farklı bir ünvan ve tüzel kişilik olan “ Özcan Tarım Ltd.Şti.” nin sigortalı olarak gösterilmesi ve Anonim Şirket vasfına haiz olan davacı tüzel kişinin bunun sehven yapılan bir hata, tıpkı bir yazım hatası gibi olduğunu ileri sürmesi Ticaret Hukuku ilkeleri ve tacirin basiretli davranması gerektiği hususları dikkate alındığında kabul edilebilir bir maddi hata olarak nitelendirilemez.
Şoförler odasının cevabi yazısında, 10 tekerlekli kamyonun 16 ton, 12 tekerlekli kırkayak kamyonun 21 ton, tırın ise 27 ton taşıyabileceği bildirilmiştir. Riziko adresinde çalışan bekçinin Düzce"den otobüse bindirildiği ve ilk mola yeri Bolu"da olayı şirket yetkilisine ve yetkili tarafından da savcılığa bildirdiği ve aradan geçen süre ile davacı tarafça çalındığı iddia edilen 323 ton fındığın bu nitelikteki kamyon/tırlar ile taşındığı gözetildiğinde bu miktardaki fındığın bu sürede, kamyon/tırlara yüklenmesi ve taşınması hayatın olağan akışına aykırıdır.
Ceza dosyasında tanık olarak beyanına başvurulan ..., olay günü ..."ın kendisini tehdit ederek otobüse bindirdiğini, bu olaydan yaklaşık on gün önce de Özcan
Çalış ve ... "ın depoya gelerek yaklaşık 200-220 ton fındık aldıklarını, depoda yaklaşık 50-100 ton fındık kaldığını, Bulancak Şirketi ile ... "ın şirketi arasında sürekli ticari alış veriş olduğu için olaydan şüphelense de kesin bir şey anlayamadığını, ilk mola yerine geldiğinde durumu yetkiliye haber verdiğini beyan etmiştir.
Dava konusu talebin teminat kapsamında kalabilmesi için öncelikle rizikonun gerekçeleştiğinin davacı tarafından ispatlanması gereklidir. Poliçe düzenlenirken sigortalı olarak hırsızlık sanığı olduğu iddia edilen ...,...,... ın sahibi olduğu Özcanlar Tarım Ltd.Şti."nin sigortalı olarak yer alması, davacı ile sanıkların şirketi olan Özcanlar Tarım Ltd.Şti. arasında sürekli bir ticari ilişkinin varlığı, düzenlenen satım sözleşmeleri, davcaı şirket ile Özcanlar Tarım Ltd.Şti. arasında düzenlenen irsaliye ve satım faturaları, çalındığı iddia edilen fındık miktarı ile kamyonların taşıma kapasiteleri birlikte değerlendirildiğinde, hırsızlık iddiasının oluş şekli ile hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve bu nedenle teminat kapsamında bir rizikonun gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporlarının somut olayın değerlendirilmesi için de yeterli olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma ilamının neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.