
Esas No: 2016/27969
Karar No: 2017/329
Karar Tarihi: 19.01.2017
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/27969 Esas 2017/329 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, hafta tatili ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin feshedilip feshedilmediği, işyeri devri bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla feshe bağlı olan kıdem tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı noktasındadır.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz.
Somut olayda, davalı vekili, davacının 31.01.2013 tarihinden sonra aynı hastane işyerinde güvenlik işlerini yüklenen yeni şirket bünyesinde çalışmaya devam ettiğini ileri sürmüş, Mahkemece 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesi gereğince işyerini devralan işverenin, işçinin devreden işverendeki çalışmalarından da sorumlu olduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı talebini kabul etmiştir. Ancak davacının, aynı işyerinde, davalı şirketten sonra, kesintisiz çalışmaya devam edip etmediği meselesinin üzerinde durulmaması hatalı olmuştur. Hizmet döküm cetveli, işyeri ayrıntılı tescil bilgileri ve tanık beyanları bir arada değerlendirilerek, davacının davalı şirketten sonra, kesintisiz şekilde hastane işyerinde çalışmaya devam edip etmediği belirlenmeli, gerekirse tanıkların beyanlarına yeniden başvurulmalı ve davacı asil HMK 31. madde uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında dinlenilmelidir. Neticeye göre, dava konusu kıdem tazminatı alacağı bakımından bir sonuca gidilmesi gerekli iken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.