15. Ceza Dairesi 2018/6339 E. , 2019/14502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, iftira, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından; beraat
2-Sanık ... hakkında,
a- Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmak suçundan; beraat,
b-Suç eşyasını satın almak suçundan;
TCK"nın 165/1, 62/1, 52/1-2-3, 50/1-a, 52/4 maddeleri gereğince mahkumiyet
3-Sanıklar ... ve ... hakkında;
a-Nitelikli dolandırıcılık suçu nedeni ile,
TCK"nın 158/1-i, 62/1, 52/1-2-3, 52/4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
b-Resmi belgede sahtecilik suçundan beraat,
c-Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmak suçundan; beraat
4-Sanık ... hakkında iftira suçundan; beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar... ve ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili, sanık ... müdafi ve sanık ... Yiğit tarafından, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ... ve ...’in beraatlerine ilişkin hükümler ayrıca sanık ...’nın suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan beraatine ilişkin hüküm ve sanık ...’ın iftira suçundan verilen beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık ...’ün mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafi tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan Abdurrahman ve Serkan’ın fikir ve eylem birliği içerisinde, sanık ...’nın aracılığı ile katılan şirkete ait 373 koli Kingtom marka salçayı Antalya iline teslim etmek üzere 07 TV 140 plakalı aracın şöförü olarak kendisini ... ismi ile tanıtıp katılan ..."in kimlik bilgilerine göre düzenlenmiş sahte sürücü belgesini kullanan gerçek kimliği tespit edilemeyen şahıs vasıtası ile teslim alıp teslim edilmesi gereken adrese götürmeyip, İzmir ilinde sanık ..."e satmak suretiyle sanıkların atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda;
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar... ve ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümler, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ... ve ...’in beraatlerine ilişkin hükümler ayrıca sanık ...’nın suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan beraatine ilişkin hüküm ve sanık ...’ın iftira suçundan verilen beraatine ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 158/1-i bendinde, serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi hali nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edilmiş, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65/2. maddesinde serbest meslek faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlanmış, aynı kanunun 66. maddesi ise “Serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır” denilmiştir. Aynı kanunun 37. maddesinin 4. bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle uğraşanların bu işlerinden doğan kazançların bu kanunun uygulanmasında ticari kazanç sayılacağı belirtilmiştir. Kanunda kendi nam ve hesabına mesleğin gerektirdiği etik kurallara uygun olarak çalışması gereken kişilerin toplumda kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeleri hali nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiş ise de, bu bendin uygulanabilmesi için failin serbest meslek mensubu olması ve dolandırıcılık suçunu da mesleği gereği kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerektiği gözetilerek, olayda kamu kurumu olan Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün maddi varlıkları olan sürücü belgesi kullanılmakla, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde öngörülen “Kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturmasına rağmen, TCK"nun 158/1-i maddesinde belirtilen "Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçunun oluştuğunun kabulü ile uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni olarak gösterilmemiştir.
Sanıkların savunmaları, katılanlar ve tanıkların beyanları, teşhis tutanakları, hts kayıtları ile dosya kapsamından mahkemece sanıklar Abdurrahman ve Serkan hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ... ile ...’in beraatlerine ilişkin hükümler ayrıca sanık ...’nın suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan beraatine ilişkin hüküm ve sanık ...’ın iftira suçundan verilen beraatine ilişkin hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin beraat hükümlerinin usul ve yasaya aykırı olduğuna sanık ... müdafiinin suçların sübut bulmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına dair, sanık ...’ın atılı suçu işlemediğine dair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ...’e atılı suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 165/1. maddelerinde düzenlenen suç eşyasının bilerek satın alınması veya kabul edilmesi suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.