17. Hukuk Dairesi 2016/12096 E. , 2018/10866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin ... 3.... Müdürlüğü"nün 2009/2775 sayılı dosyasına konu kesinleşen takip nedeniyle davalılardan ...r’den 397.217 euro (takip tarihi itibarıyla harca esas defterinin 837.571,00 TL) alacaklı olduğunu, davalı borçlunun üzerine kayıtlı dava konusu taşınmazı 09/01/2009 tarihinde yapılan tasarrufla diğer davalıya devrettiğini belirterek, ... ili ... ilçesi ... mahallesi Hesapçı sokak 100 ada 1, 3 ve 4 sayılı parseller üzerinde 09/01/2009 tarihinde davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali ile ... 3. ... Müdürlüğünün 2009/2775 sayılı dosyasındaki alacağın tutarının taşınmaz üzerinden tahsiline ilişkin yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; İİK 278 ve İİK 280 maddeleri anlamında tasarrufun iptali davasının koşullarının oluşmadığını, iptal davasına konu tasarruf tarihinin 09/01/2009, haciz tarihinin ise 11/06/2011 olduğunu, tasarrufun haciz tarihinden geriye doğru 2 yıl içerisinde kalmadığından bedel farkı kanıtlansa bile bedel farkından dolayı iptale karar verilemeyeceğini, taşınmaz üzerindeki ipotek yükü nazara alındığında gerçek değeri ile diğer davalıya devredildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile; ... ... ... mahallesi 100 ada 1 parsel, 100 ada 3 parsel ve 100 ada 4 parsel sayılı taşınmazların davalı C....r"den diğer davalı ..."e satışına ilişkin tasarrufun ... 3.... Müdürlüğünün 2009/2775 sayılı takip dosyasındaki alacağın tahsiline imkan sağlayacak şekilde ve bu alacakla sınırlı olmak üzere iptaline ve bu alacakla ilgili cebri ... yoluyla tahsil imkanının sağlanmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava İİK"nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya
bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Mahkemece 3.kişinin her ne kadar taşınmazları ipotek yükü ile birlikte 600.000,00 TL"ye devraldığını bildirmiş ise de bu miktar paranın davalı ... tarafından diğer davalı ..."a ödendiğine ilişkin herhangi bir delil ve belgenin dosyaya sunulamadığı, söz konusu satışlar itibarıyla ipoteklere bağlı banka risklerinin olmadığı yönündeki yazı cevapları da birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu satışın esasen borcu ödemekten kaçınmak amacıyla yapıldığı sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemenin bedel farkına yönelik bu gerekçesi dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemiştir.
Yasanın 278/III-2. maddesinde edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde sayılacağı ve bunun sonucu olarak iptale tabi olacağı öngörülmüştür. Bu bedel farkının hesaplanmasında satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtlarının bulunduğu hallerde, alıcının taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağı, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığı kabul edilerek, oransızlığın belirlenmesinde, tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarlarının da göz önünde tutulması gerekir. Buna göre; taşınmazın tapudaki satış bedeli ile rayiç değeri arasında taşınmaz üzerindeki yüklü miktarlı ipotek bedelleri dikkate alındığında fahiş bedel farkının olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece diğer iptal sebeplerinin de tartışılması gerekir. Yargılama sırasında davalı borçlu ...r davalı 3.kişi ...’ün arkadaşının oğlu olduğunu beyan etmiş, ... takibi sırasında dava konusu taşınmazda düzenlenen 11/06/2011 tarihli haciz tutanağında da; ...’in hazır bulunduğu, ..; taşınmazın ... ait olduğunu ancak şu anda kendisinin oturmakta olduğunu, mülk sahibi ...’in yakını olup kira sözleşmesinin bulunmadığını, borçlu ...’ı da tanıdığını belirttiğine ve daha sonra borçlu ... da taşınmazda bulunduğu anlaşıldığından dosyadaki maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak dava konusu tasarrufun İİK 280/1 madde
gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.