17. Hukuk Dairesi 2017/2690 E. , 2018/10868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen ön şart yokluğu nedeni ile davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı idare vekili, davalı ... mükellefi ..."in vergi borçları nedeniyle hakkında yürütülen ... takibinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını davalı 3.kişilere satarak devir ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile borçlu ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili, müvekkilinin davacı idareye vergi borcu bulunmadığını, müvekkili ile aralarında alacak-borç ilişkisi bulunan dava dışı bir şahsın, müvekkilini zor duruma düşürmek amacıyla vergi
dairesine şikayet etmesi üzerine, davacı idarenin tek taraflı işlemiyle tahakkuk ettirilen vergi alacağının tahsile konulduğunu, vergi borcu bulunmadığına dair açılan davanın vergi mahkemesinde derdest olduğunu, dolayısıyla kesinleşmiş bir alacağın bulunmadığını, müvekkiline ödeme emri gönderilmesi üzerine müvekkili tarafından mal beyanında bulunulduğunu, beyan edilen malların borca yeter miktarda olduğunu, idarece bu durumun araştırılmadan dava açıldığını, dava koşullarının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı 3.kişi ... vekili, dava konusu satış işleminin gerçek bir satış olduğunu, müvekkilinin satıcı-borçlunun durumunu bilebilecek kişilerden olmadığını, tasarrufun iptali davası koşullarının oluşmadığını, borçlu aleyhinde yürütülen ... takibine konu vergi borcunun bulunmadığına dair borçlu tarafından açılan davanın idare mahkemesinde devam etmekte olduğunu, borçlunun borca yeter malvarlığı varken iptal davası açılamayacağını, şahsi bir dava olan tasarrufun iptali davalarında taşınmazın aynına yönelik olarak tapu kaydının iptali ve tescilin talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3.kişi ... vekili, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi konumunda olduğunu, taşınmazın raiç bedeli ödenerek satın alındığını, davacı idarenin kesinleşmiş bir alacağının bulunmadığını, borçlunun malvarlığının borca yeter miktarda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı 3.kişi ... vekili, dava konusu taşınmazın önceden müvekkilinin babasına ait iken borçluya satıldığını, satılmasına rağmen taşınmazda müvekkilinin babasının oturmaya devam ettiğini, daha sonra bu taşınmazın müvekkilince tekrar borçludan satın alındığını, satışın gerçek olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ... vekili duruşmada davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, takip borçlusu davalı ..."in 2002-2005 yılları arasında bankacılık sistemi dışında borç para verme eyleminde bulunması nedeniyle cezalı vergi tarh edildiği, ancak bu tarhiyatların Vergi Mahkemelerince iptaline karar verildiği, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün 26.08.2016 tarihli yazısı ile ..."in şahsi borcunun bulunmadığının da bildirildiği, tasarrufun iptali davasına dayanak teşkil eden alacağın
ortadan kalktığı, dava ön koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.