23. Hukuk Dairesi 2018/1943 E. , 2020/3872 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile “petrokimya sahası içindeki tanklarda mevcut bulunan kimyasalların bertarafı“ işi hususunda sözleşme imzaladıklarını, idare tarafından taraflar aleyhine kesilen idari para cezasının müvekkilince ihtirazı kayıtla ödendiğini, bu ödemeden sözleşmeye göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 291.213,00 TL"nin ödemenin yapıldığı tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; tehlikeli atıkların yalnızca atık yağ bertaraf lisansı olan şirkete teslim edilmesinde davacının kusuru olduğu, sözleşmenin kuruluşu aşamasında Çevre Kanununa ve yönetmeliğe aykırılık bulunduğu, yetkisiz müşteri ile yapılan sözleşmenin varlığı karşısında davalının mali sorumluluğu yüklenmiş olması gerekçe gösterilerek davacının sorumluluktan kurtulamayacağı, kaldı ki yönetmeliğin 5. maddesinin (f) bendine göre tehlikeli atıkların Bakanlıktan lisans almış şirketler dışında 3. kişilerce ticari amaçlarla toplanması, satışı vs yasak olduğu dolayısıyla davacının sözleşme hükümlerine dayalı olarak rücu etmesinin yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından özellikle sözleşme hükümleri, tarafların iştigal konusu, Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri gereğince mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.11.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.