2. Ceza Dairesi 2015/5335 E. , 2015/5767 K.
"İçtihat Metni"Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk (1992 doğumlu) ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun üçer kez 151/1, 31/3 ve 52. maddeleri gereğince üç defa 1.800 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/05/2011 tarihli ve 2010/190 esas, 2011/194 sayılı kararını aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 31.12.2014 gün ve 2014/23519/78290 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.01.2015 gün ve 2015/9935 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre anılan kararın temyize tabi olan diğer suçlar yönünden temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 15/09/2014 tarihli ve 2013/25904 esas. 2014/20783 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere,
1-Suça sürüklenen çocuk ..."nın üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediği iddiasını inkar etmesi karşısında, dava konusu yapılan eyleme katıldığına ilişkin diğer sanık ...’un suç atma niteliğindeki anlatımları dışında mahkumiyeti için yeterli, kesin ve inandırıcı hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden beraatı yerine yazılı biçimde hükümlülüğüne karar verilmesinde,
2-Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydının bulunmadığının anlaşılması karşısında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca bu maddenin 6. fıkrasına 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun"un 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesinde,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 39. maddesinin uygulanması talep edildiği halde anılan maddenin uygulanmama ihtimaline göre ek savunma hakkı tanınmadan yazılı şekilde karar verilmek suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 226. maddesine aykırı davranılmasında,
4-Mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 151/1. maddesi gereğince verilen 120 gün adlî para cezasından, 5237 sayılı Kanun"un 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılması sonucunda 80 gün adlî para cezasına ve sonuç olarak 1.600 Türk lirası adlî para cezasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla ceza tayininde,isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- 1 no"lu kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma, kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yolu olup, bu yolla kanunların aynı şekilde uygulanması, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Kanun yararına bozmanın konusu hukuka aykırılıkların giderilmesi olunca, ayrıntıları 26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere, yasaya aykırılık halleri uygulamadaki yanlışlıklar ile esasa etkili usul hatalarından ibarettir.
Olayla ilgili tüm kanıtlar toplanıp değerlendirildikten sonra verilen kararlarla ilgili olarak, kanıtların takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı bulunmadığından, 1 no"lu kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- 2, 3 ve 4 no"lu bozma istemlerine gelince;
Kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, (... Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 13.05.2011 gün ve 2010/190, 2011/194 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 18.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.