
Esas No: 2018/854
Karar No: 2018/10922
Karar Tarihi: 20.11.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/854 Esas 2018/10922 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının aracını 30/11/2013 tarihinde satın aldığını, söz konusu aracın davalı sigorta şirketi tarafından genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, aracın alındığı tarihteki fatura bedelinin 105.726,25 TL olduğunu, aracın anahtar teslim fiyatının 107.000,00 TL olduğunu ve 19.02.2014 tarihinde trafik kazası sonucu hasarlandığını, davalı şirketin eksperi tarafından aracın onarılmasının mümkün görülmediğini, pert total işlemine tabi tutulduğunu ve araç değeri olarak 109.500,00 TL teklif edildiğini, davacının fazlaya dair hakkını saklı tutarak teklifi kabul ettiğini, araç bedelinin ödenmemesi üzerine takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali dosyasında karar verilmesine yer olmadığına ve icra inkar tazminatına hükmedildiğini, sözleşmede yeni değer klozuna eklenen ödenecek tazminatın fatura bedeli üzerine eklenecek TEFE oranını geçemeyeceğine ilişkin eklemenin müzakere edilmediğini ve haksız şart olduğunu beyanla şimdilik davalıdan tahsil edemediği 3.500,00 TL"nin 26/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 5.500,00 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Davanın kabulü ile 3.500,00 TL"nin 26/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2.000,00 TL"nin 06/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, araç hasarı nedeniyle kasko sigortacısından maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen kasko poliçesinde mevcut olan yeni değer klozunda ödenecek tazminatın fatura bedeline TÜFE oranının eklenmesiyle bulunacak tutarı geçemeyeceğine ilişkin belirlemenin müzakere edilmediğinden haksız şart mahiyetinde ve geçersiz olduğunu bu sebeple ilgili haksız şart nedeniyle tahsil edemediği zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece alınan hesap bilirkişi raporunda; aracın fatura bedeline TÜFE oranı eklenerek 107.364,24 TL bedel bulunmuş, bu bedelin aracın rayiç bedelinin altında kaldığından bahisle ikinci el fiyatı olan 115.000,00 TL bedel ile davalı sigorta şirketinin ödediği 109.500,00 TL arasındaki farkın davacının zararını oluşturduğundan bakiye 5.500,00 TL tazminat hakkı olduğu bildirilmiş, hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Poliçenin düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nun 1423/2. maddesi gereği, poliçede yer alan kloza 14 gün içinde itiraz etme hakkı bulunan davacının, bu kayda herhangi bir itirazda bulunmamış olması nedeniyle, poliçedeki muafiyet kaydının geçerli olduğundan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değilidir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.